Adil Yargılanma Hakkı (Suç İsnadı)
< Temel Hak ve Özgürlüklerin İhlaline Dair Emsal Kararlar
Mahkemeye Erişim HakkıHAGB Kararından Sonra Gerekçeli Kararın Tebliğ EdilmemesiMahkemeye erişim hakkı sadece ilk derece mahkemesine dava açma hakkını değil eğer iç hukukta itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkânı tanınmış ise üst mahkemelere etkili bir şekilde başvurma hakkını da içerir. Karar veya hükmün gerekçesiyle birlikte açıklanmaması durumunda kanun yoluna başvuru süresi tefhimle başlayan kişinin gerekçesini bilmediği karar (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Mahkemenin Hatası veya Özensizliği Nedeniyle Kanun Yolu Başvuru Süresini KaçırmaMahkemeye erişim hakkı bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Öte yandan mahkemeye erişim hakkı ilk derece mahkemesine dava açma hakkının yanı sıra itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkânı tanınmış ise anılan yollara başvurma hakkını da içerir. Bu hak, suç isnadına ilişkin uyuşmazlıklarda da uygulanabilir bir haktır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Mahkemeye Erişim Hakkına Müdahalenin Kanuni Dayanağının BulunmamasıAnayasa’nın 36. maddesinde, hak arama özgürlüğü için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiş olmakla birlikte bunun hiçbir şekilde sınırlandırılması mümkün olmayan mutlak bir hak olduğu söylenemez. Anayasa Mahkemesi kararlarında, Anayasa'nın başka maddelerinde yer alan hak ve özgürlükler ile devlete yüklenen ödevlerin özel sınırlama sebebi gösterilmemiş hak ve özgürlüklere sınır teşkil edebileceği kabul edilmektedir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar AİHM Kararına Rağmen Yargılamanın YenilenmemesiAvrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) ihlalin ancak yeniden yargılamayla giderilebileceğine dair kararına rağmen yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilmemesi ve dosya üzerinden karar verilmesi suretiyle ihlalin ve sonuçlarının kaldırılmaması sonucunu doğurabilmektedir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Mahkeme Hakkı/Karar HakkıUyuşmazlığın Esasına Yönelik Talebin Mahkeme Tarafından KarşılanmamasıAdil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olan mahkeme hakkı; mahkemeye erişim hakkı, karar hakkı ve kararın icrası haklarını içerir. Karar hakkı genel itibarıyla mahkeme önüne getirilen uyuşmazlığın karara bağlanmasını isteme hakkını ifade eder. Bununla birlikte karar hakkı bireylerin sadece yargılama sonucunda şeklî anlamda bir karar elde etmelerini güvence altına almaz. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Gerekçeli Karar HakkıKarar Sonucunu Değiştirebilecek Nitelikteki Esaslı bir İddianın KarşılanmamasıMahkeme kararlarının gerekçeli olması adil yargılanma hakkının unsurlarından birisi olmakla beraber, bu hak yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi şeklinde anlaşılamaz. Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar İlgisiz/Yetersiz GerekçeGerekçelendirme, davanın sonucuna etkili olay, olgu ve argümanları açıklamak yükümlülüğü olmakla birlikte, bu şekildeki gerekçelendirmenin mutlaka detaylı olması şart değildir. Bir davada tarafların, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri için usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün içerik ve kapsamı ile bu hükme varılırken mahkemenin(...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Silahların Eşitliği İlkesi / Çelişmeli Yargılama İlkesiDelillere Erişim İmkânının TanınmasıSilahların eşitliği ilkesi kapsamında, yargılama sürecinde davanın tarafları arasında sahip olunan hak ve yükümlülükler bakımından tam bir eşitlik sağlanmış olmalı ve bu eşitlik, yargılama süresince de devam etmelidir. Yargılama sürecinde yapılan her türlü usul işlemi, delil ve karşı delil sunma, iddia ve karşı iddiada bulunma gibi hususlar da silahların eşitliği ilkesine uygun olarak gerçekleştirilmelidir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Delillerin Gerçekliğine ve Güvenilirliğine Yönelik İtirazların İleri Sürülmesine Fırsat VerilmesiAdil yargılanma hakkının unsurlarından olan çelişmeli yargılama ilkesi taraflara dava dosyası hakkında bilgi sahibi olma ve yorum yapma hakkının tanınmasını ve bu nedenle tarafların yargılamanın bütününe aktif olarak katılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda mahkemece tarafların dinlenilmemesi, delillere karşı çıkma imkânı verilmemesi, yargılama faaliyetinin hakkaniyete aykırı hâle gelmesine neden olabilecektir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Tarafların Delil Taleplerinin Reddi veya Sunulan Delillerin DeğerlendirilmemesiSilahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Bu usul güvencesi gereğince uyuşmazlığın her iki tarafına da savunmasının temel dayanağı olan delilleri sunma imkânı tanınmasını kapsamaktadır.(...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Delil Toplanması Taleplerinin KarşılanmasıYargılama makamları yargılamanın taraflarınca ileri sürülen iddiaları ve gösterdikleri delilleri gereği gibi incelemek zorundadır. Belirli bir davaya ilişkin olarak delilleri değerlendirme ve bazı tanıkların dinlenmesi, keşif yapılması, bilirkişi dinlenmesi gibi gösterilmek istenen delilin davayla ilgili olup olmadığına (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Taraflardan Biri Lehine Olan Karinelere Dayanılarak Karar VerilmesiYargılamada idare tarafından tanzim edilen belgelerin içeriğinin gerçekliği karinesinin yargılamanın sonucu yönünden belirleyici olması bireyi devlete karşı dezavantajlı bir konuma sokacağından silahların eşitliği ilkesini zedeleyebileceği gibi suç isnadıyla ilgili yargılama söz konusu olduğunda masumiyet karinesini de ihlal edebilir. Suç isnadını içeren karinenin aksinin başvurucu tarafından (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Kanun Yollarına Başvuru Yapıldığının Bildirilmesi/İlgili Dilekçelerin TebliğiCeza davaları ile medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin davaların usul kuralları da dâhil olmak üzere yargılamanın tüm aşamalarında silahların eşitliği ilkesi ve çelişmeli yargılama ilkelerinin güvence altına alınarak adil yargılanma hakkının korunması hukuk devleti olmanın bir gereğidir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar İdarenin Cevap Dilekçesinin ve Eklerinin Tebliğ EdilmemesiSilahların eşitliği ilkesinin tamamlayıcısı olan çelişmeli yargılama ilkesi, kural olarak bir hukuk ya da ceza davasında tüm taraflara, gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkânı vermektedir. Silahların eşitliği ilkesi davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Masumiyet KarinesiAksi İspat Edilemeyecek Karineye Dayanılarak Başka Bir Eylem ile Başvurucu Arasında Bağ KurulmasıMasumiyet karinesi kapsamında yer alan ve iddia edenin iddiasını ispatla yükümlü olması kuralı, Anayasa’nın 38. maddesinin gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir. Bununla birlikte genel anlamda suçun kanıtlanması yükümlülüğü iddia edende kaldığı sürece, savunmasını oluşturmak için ispat yükünü sanığa devreden kurallar ile hukuki veya (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Ceza Davası Devam Ederken Diğer Kamu Makamlarının Masumiyet Karinesini İhlaliCeza muhakemesiyle eş zamanlı olarak yürütülen, bir başka ifadeyle kişinin henüz suç isnadı altında olduğu, ceza makamları tarafından hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı süreçte devam eden soruşturma ve yargılamalarda masumiyet karinesi bakımından önemli olan husus kamu makamlarının işlem ya da kararlarında belirttikleri gerekçeler veya kullandıkları dil nedeniyle bireye (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Makul Sürede Yargılanma Hakkı |
Ceza Davasında Makul Sürenin AşılmasıMakul sürede yargılanma hakkının amacı, tarafların uzun süren yargılama faaliyeti nedeniyle maruz kalacakları maddi ve manevi baskı ile sıkıntılardan korunması ile adaletin gerektiği şekilde temini ve hukuka olan inancın muhafazası olup, hukuki uyuşmazlığın çözümünde gerekli özenin gösterilmesi gereği de yargılama faaliyetinde göz ardı edilemeyeceğinden, yargılama (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkı |
Hukuka Aykırı Elde Edilen Delillerin Hükme Esas AlınmasıCeza yargılamasında hukuka uygun yöntemlerle delil elde edilmesi, hukuk devletinin temel ilkelerinden sayılmaktadır. Bu kapsamda Anayasa'nın 38. maddesinin altıncı fıkrasında da kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği açıkça hükme bağlanmıştır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Yargılamada Lehe Vekâlet Ücretine Hükmedilmemesi (Açık ve bariz takdir hatası)Bir anayasal hakkın ihlali iddiasını içermeyen, yalnızca derece mahkemelerinin kararlarının yeniden incelenmesi talep edilen başvuruların açıkça dayanaktan yoksun ve Anayasa ve kanun tarafından Anayasa Mahkemesinin yetkisi kapsamı dışında bırakılan hususlara ilişkin olduğu açıktır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Anayasa Mahkemesi İhlal Kararının İcra EdilmemesiAnayasa Mahkemesince bir temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar verildikten sonra bu kararın gereğinin yerine getirilmesi, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları karara bağlama yetki ve görevi verilmesinin zorunlu bir sonucudur. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir ihlal kararının gereklerinin yerine getirilmemesi daha önce verilen ihlalin devam ettiği anlamına gelir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar AİHM Kararlarının UygulanmamasıAİHM'in ihlal kararı verdiği durumlarda ilgili yargısal merciler, ihlal kararının niteliğini dikkate alarak ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde hareket etmek zorundadır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Mahkûmiyet Hükmüne Esas Alınan Tanıkların Beyanlarının Tanıkların Dinlendiği Celselere Katılmayan Mahkeme Heyetince Gözleme Dayalı Şekilde DeğerlendirilmesiSözlü yargılanma hakkına işlerlik kazandıran sözlülük ilkesi, ceza muhakemesi hukukunun temel ilkelerinden kabul edilen doğrudan doğruyalık ilkesiyle sıkı . (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Bağımsız ve Tarafsız Mahkemede Yargılanma Hakkı |
Görevli Olmayan Mahkemece Yargılanma/Kanuni Hâkim İlkesinin İhlaliAnayasa'nın 37. maddesinde düzenlenen kanuni hâkim güvencesi, Anayasa'nın 36. ve Sözleşme'nin 6. maddelerinde ifade edilen adil yargılanma hakkının en önemli ögesi olan "yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma" hakkının temelini oluşturmaktadır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Birden Fazla Derecede Yargılamaya İştirak Eden Hâkim Kararının TarafsızlığıAnayasa’nın 36. maddesinde mahkemelerin tarafsızlığından açıkça bahsedilmemekle beraber Anayasa Mahkemesi içtihadı uyarınca tarafsız mahkemede yargılanma hakkı da adil yargılanma hakkının zımni bir unsurudur. Ayrıca mahkemelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığının birbirini tamamlayan iki unsur olduğu dikkate alındığında -Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği- (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Duruşmada Hazır Bulunma Hakkı |
Sanığın Delillerin Tartışıldığı Duruşmalara Etkili Katılımının Sağlanması (Videokonferans Bağlantısıyla Duruşma)Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının duruşmada hazır bulunma hakkını da kapsadığının kabul edilmesi gerekir. Sanığın duruşmada hazır bulunması hem savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamakta hem de silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine işlerlik kazandırmaktadır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Savunma İçin Gerekli Zaman ve Kolaylıklara Sahip Olma Hakkı |
Savunma İçin Gerekli Kolaylıkların TanınmasıCeza yargılamasında savunma hakkının güvence altına alınması, demokratik toplumun temel ilkelerindendir. İddiaya karşı savunma imkânı tanınmadığı sürece adil muhakeme yapılması mümkün değildir. Savunma hakkı tanınmadan kişilerin cezalandırılması, Anayasa'nın 38. maddesinde güvence altına alınan masumiyet karinesine de uygun değildir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Sanığın Savunması Alınmadan Hakkında Mahkûmiyet Kararı VerilmesiAnayasa'nın 36. maddesi uyarınca herkes iddia, savunma ve adil yargılanma hakkına sahiptir. Anayasa'nın anılan maddesinde adil yargılanma hakkından ayrı olarak iddia ve savunma hakkına birlikte yer verilmesi, taraflara iddia ve savunmalarını mahkeme önünde dile getirme fırsatı tanınması gerektiği anlamını da içermektedir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Suçlamayı (İsnadı) Öğrenme Hakkı |
Sanığın Suçlamadan Haberdar Edilmemesiİsnat, sanığın savunma yapabilmesi için bildirilmektedir. Bunun için bildirimde, sanığın hangi fiil ile suçlandığının ve hangi suçu işlediğinin açıklanması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle sanık, isnadın sebebinden ve niteliğinden haberdar edilmelidir. Sanığın hangi fiili nerede ve ne zaman işlediği (yüklenen suçu oluşturan olay/olaylar) isnadın sebebini oluşturur. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Suç ve Cezaların Kanuniliği İlkesi |
Yürütme Organının Sınırları Kanunla Belirlenmiş Bir Yetkiye Dayanmaksızın, Düzenleyici İşlemleri ile Suç ve Ceza İhdas EtmesiKamu otoritesinin ve bunun bir sonucu olan ceza verme yetkisinin keyfi ve hukuk dışı amaçlarla kullanılmasının önlenebilmesi, kanunilik ilkesinin katı bir şekilde uygulanmasıyla mümkün olabilir. Bu doğrultuda, kamu otoritesini temsil eden yasama, yürütme ve yargı erklerinin, bu ilkeye saygılı hareket etmeleri; suç ve cezalara ilişkin kanuni düzenlemelerin sınırlarının, yasama (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Kanunda Bulunmayan Bir Suçtan Ceza VerilmesiAnayasa’nın 38. maddesinde yer alan suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca hangi eylemlerin yasaklandığının ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanunda gösterilmesi, kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Yürürlükte Olmayan Kanun Hükmüne Dayanarak Ceza VermeAnayasa’nın temel hak ve özgürlüklerle ilgili bölümlerinde kanunla düzenleme ilkesine pek çok maddede ayrı ayrı yer verildiği gibi 13. maddede ifade edilen temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasına ilişkin genel ilkelerde de sınırlamaların “ancak kanunla” yapılabileceği kurala bağlanmıştır. Anayasa’nın suç ve cezaları düzenleyen 38. maddesinde de “suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi” özel olarak güvence altına alınmıştır. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Yargı Kararında Lehe Kanun Hükümlerinin Dikkate AlınmamasıLehe olan düzenlemelerin geriye etkili olarak uygulanması kuralı 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin (2) numaralı fıkrasında “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” şeklinde de ifade edilmiştir. Bu ilkeye göre sonradan yürürlüğe giren yasanın bir fiili suç olmaktan (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Suç Kapsamının Sanığın Aleyhine Olarak Genişletici YorumlanmasıAnayasa’nın 38. maddesine koşut olarak 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinde de düzenlenen ilke, yasaklanan eylemlerin ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanunda gösterilmesini, kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olmasını (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar İlgili Kanundaki Koşullu Salıverme Hükümlerini Uygulanmasında Terör Suçlusu Kapsamının Mahkemelerce Öngörülemez Şekilde YorumlanmasıKural olarak infaz hukuku kuralları derhâl uygulanır. Buna göre kuralın hükümlü açısından lehe veya aleyhe sonuç doğurmasından ziyade amacı, hükümlünün cezasının infazında temel hedef olan ıslah ve topluma kazandırmada daha etkin (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Aleyhe Kanunun Geçmişe UygulanmasıSuçta ve cezada kanunilik ilkesi Anayasa’nın 13. maddesinde ifade edilen temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceğine ilişkin kuralın suç ve cezalar yönünden özel düzenlemesi olarak değerlendirilebilir. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, cezalandırmanın temel haklara etkisinden kaynaklanan özel (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Müdafi Yardımından Yararlanma Hakkı |
Gözaltında/Yargılama Esnasında Müdafi Yardımından YararlanamamaMüdafi yardımından yararlanma hakkının ilke olarak şüphelinin kolluk tarafından ilk kez sorgulanmasından itibaren sağlanması gerekir. Şüpheliye, kolluk tarafından ilk kez sorgulanmasından itibaren avukata erişim hakkı sağlanması, kendisini suçlamama ve susma hakları yanında genel olarak da adil yargılanma hakkının etkili bir koruma işlevine sahip olması bakımından gereklidir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Zorunlu Müdafinin Bildirilmemesi Dolayısıyla Savunma Hakkından Mahrum BırakılmaMüdafi ile temsil edilme hakkının bir gereği olarak 5271 sayılı Kanun’un 150. maddesinde, hakkında suç isnadı bulunan bir kimsenin kendisi bir müdafi seçebileceği gibi müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan eder ve kendisine bir müdafi atanmasını talep ederse mali imkânlardan yoksun olup olmadığına bakılmaksızın bu kişiye müdafi atanacağı kuralı kabul edilmiştir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Tanık Dinletme ve Sorgulama Hakkı |
Mahkûmiyette Tek veya Belirleyici Delilinin Sorgulanamayan Tanık Beyanı OlmasıTanık, yargılamaya konu olay ile ilgili karar vermeye yetkili mahkemenin kullandığı müşahhas ispat vasıtalardandır. Tanık beyanı ise taraflardan olmayan ancak olayın tanığı olmuş bir kişinin söz konusu olay hakkında edindiği bilgileri sübut konusunda karar verecek olan mahkeme ya da bu mahkeme yerine duruşma yaparak tanık dinlemeye yetkili kılınmış bir mahkeme veya hâkim huzurunda tanıklık ederken yaptığı sözlü açıklamalardır.(...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Mahkûmiyette Tek veya Belirleyici Delilinin Sorgulanamayan Tanık Beyanı Olması (Gizli Tanıklık)Anayasa Mahkemesine göre, Anayasa’nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi gereği sanığın, aleyhinde olan tanıkları aleni duruşmada çelişmeli bir biçimde sorgulama hakkı bulunmaktadır. Kovuşturma sırasında tanık delili de dâhil olmak üzere bütün kanıtların tartışılabilmesi için kural olarak, bu kanıtların aleni bir duruşmada ve sanığın huzurunda ortaya konulması gerekir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar Savunma Tanıklarının DinlenmemesiSilahların eşitliği ilkesi davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Çelişmeli yargılama ilkesi ise, silahların eşitliği ilkesi ile yakından ilişkili olup, bu iki ilke birbirini tamamlar niteliktedir. (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |
Adil Yargılanma Hakkı (Genel) |
Ceza Davasında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Nedeniyle Adil Yargılanma Hakkının İhlaliCeza yargılamasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumu yakın geçmişte Anayasa Mahkemesi’nin verdiği norm denetimi iptal kararları (AYM, E.2021/121, K.2022/88, 20/7/2022; AYM, E.2022/120, K.2023/107, 1/6/2023) ve ihlal tespitiyle birlikte kanundan kaynaklı ihlalin giderilmesi için (...) Devamı için tıklayınız. İlgili Kararlar |