Hükmün Denetlenmesini Talep Etme Hakkı
< Hükmün Denetlenmesini Talep Etme Hakkı Ana Sayfa
Hükmün Denetlenmesini Talep Etme Hakkına Getirilen Kısıtlamanın Ölçülü Olmaması
Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti kapsamındaki hükmün denetlenmesini talep etme hakkı, kişinin aleyhine verilen bir hükmün başka bir yargı mercii tarafından gözden geçirilmesini ve denetlenmesini isteyebilmesini teminat altına almaktadır.
Hükmün denetlenmesini talep etme hakkı, tabiatı itibarıyla devletin kanuni düzenleme yapmasını gerektirmektedir. Kişilerin ne şekilde bu haktan yararlanacakları ve bu hakkın temini bakımından nasıl bir sistemin kurulacağı hususunda kanun koyucunun geniş takdir yetkisi bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesince; adli para cezasına karşı üst mahkemeye başvurma imkânı tanınmaması nedeniyle hükmün denetlenmesini talep etme hakkının ihlal edilmediğine dair verilen Mahir Şahap Bostan, B. No: 2017/19906, 2/6/2020 bireysel başvuru kararında, hükmün denetlenmesini talep etme hakkının Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti ile güvence altına alındığına hükmettiği norm denetiminde verilen 27/12/2018 tarihli ve E.2018/71, K.2018/118 sayılı kararıyla tespit edilen ilkelere yer verilmiştir.
Buna göre; hükmün denetlenmesini talep etme hakkının sınırlanması için seçilen aracın öngörülen amaca ulaşılabilmesi bakımından elverişli olması gerekir. Ayrıca seçilen araç bu hakkı en az zedeleyici nitelikte bulunmalıdır. Bununla birlikte hakkı daha az zedeleyen aracın tercih edilmesi gerektiğinin söylenebilmesi için söz konusu araç aynı amacı gerçekleştirmeye elverişli olmalıdır. Daha hafif sınırlama teşkil eden aracın tercih edilmesi hâlinde öngörülen amaç gerçekleşmeyecek ise daha ağır sınırlama oluşturan aracın seçimi hususundaki tercih, Anayasa’ya aykırı olmaz. Bunun dışında hangi sınırlama aracının tercih edileceği hususunda kanun koyucunun takdir yetkisi bulunmaktadır (AYM, E.2018/71, K.2018/118, 27/12/2018).
Öte yandan hükmün denetlenmesini talep etme hakkına yönelik sınırlandırmalar orantılı olmalıdır. Orantılılık, amaç ile araç arasında adil bir denge kurulmasını gerektirmektedir. Buna göre hükmün denetlenmesini talep etme hakkına getirilen sınırlamayla ulaşılmak istenen meşru amaç ve aleyhine hüküm kurulan kişinin bu hükmü denetlettirebilmesindeki bireysel yarar arasında makul bir orantı kurulmalıdır. Hedeflenen amaca ulaşıldığında elde edilecek kamusal yararla kıyaslandığında sınırlama ile kişiye yüklenen külfetin aşırı ve orantısız olmaması gerekir. Kişiye yüklenen külfetin aşırı olup olmadığının tespitinde hükmün konusu ve kişinin hak ve menfaatleri üzerinde oluşturduğu tesir ve sınırlamanın gerekçesini oluşturan meşru amacın niteliği gözönünde bulundurulmalıdır (AYM, E.2018/71, K.2018/118, 27/12/2018).
Hükmün denetlenmesini talep etme hakkının mahiyeti dikkate alındığında bu hakkın mutlak bir hak olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu hak kanun koyucu tarafından bazı sınırlamalara tabi tutulabilir. Ancak bu sınırlandırmalar Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen ölçütlere uygun olarak yapılmalıdır. Anılan madde uyarınca temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Ancak bu sınırlamalar ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Bu kapsamda hükmün denetlenmesini talep etme hakkına ilişkin sınırlandırmaların da kanuna dayanması, meşru bir amaç izlemesi ve ölçülü olması gerekir.
Anayasa Mahkemesinin, bu ilkeler ışığında hükmün denetlenmesini talep etme hakkına getirilen sınırlamanın ölçülülük ilkesine uygunluğunun denetlendiği Şems Yapı Denetim Ltd. Şti., B. No: 2020/10141, 15/5/2024 kararında; ilk derece mahkemesi kararına karşı kanun yoluna başvurma imkânının tanınmaması nedeniyle yapılan başvuruda hükmün denetlenmesini talep etme hakkına getirilen kısıtlamanın ölçülü olmadığını kabul etmiştir.
İlgili Kararlar
♦ (Şems Yapı Denetim Ltd. Şti., B. No: 2020/10141, 15/5/2024)