Paylaş | 25 Nisan 2022

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, dünyanın her yerinde mahkemelerin temel görevinin adaleti sağlamak olduğunu vurgulayarak “Bu hayati bir görevdir zira bireysel, toplumsal ve siyasal hayatın dengesini sağlayan bizatihi adalettir. Bu nedenle de tarih boyunca hemen her toplumda adalet toplumun örgütlü hâli olan devletin bir yandan varlık sebebi diğer yandan da varlığını devam ettirmesinin temel şartı olarak görülmüştür.” dedi. 

Anayasa Mahkemesinin 60. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonu'nda tören düzenlendi.

Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yüksek yargı organlarının üyeleri katıldı.

Uluslararası düzeyde bölgesel insan hakları mahkemelerinin başkan ve üyeleri, uluslararası kuruluşların temsilcileri ile 26 ülkeden anayasa mahkemesi başkan ve üyelerinin de katıldığı toplantıda Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile Başkanvekilleri Hasan Tahsin Gökcan ve Kadir Özkaya konukları kapıda karşıladı.

Başkan Arslan törende yaptığı konuşmada, dünyanın her yerinde mahkemelerin temel görevinin adaleti sağlamak olduğunu vurgulayarak “Bu hayati bir görevdir zira bireysel, toplumsal ve siyasal hayatın dengesini sağlayan bizatihi adalettir. Bu nedenle de tarih boyunca hemen her toplumda adalet toplumun örgütlü hâli olan devletin bir yandan varlık sebebi diğer yandan da varlığını devam ettirmesinin temel şartı olarak görülmüştür.” dedi.

Adalet, bir retorik değil pratik meselesidir

Adaletin gerçekleştirilmesi kolay olmayan bir erdem olduğunu belirten ve en üstün erdem olan adaletin, bir retorik değil pratik meselesi olduğunun altını çizen Başkan Arslan “Adaletin konuşulmasından ziyade uygulanması ve uygulandığının da görülmesi gerekir. Adaletin tecelli ettiğinin görülmesi, devlete özellikle de adalet dağıtmakla görevli olan yargıya inancı ve güveni tahkim edecektir.” ifadelerini kullandı.  

Eylem olarak adalet bir hakkın tespiti ve teslimidir

Başkan Arslan, adaletin bir hakkın tespiti ve teslimi olduğuna değinerek “Adaletin tecellisi gücü, gücün meşruiyeti adaleti gerektirir. Bu nedenle adalet ve güç buluşturulmalı, bunun için ya adil olan güçlü ya da güçlü olan adil kılınmalıdır.” dedi.

Anayasa mahkemelerinin varlığının temel hak ve özgürlüklerin korunması için yeterli olmayacağına dikkati çeken Başkan Arslan, etkili ve işlevsel bir anayasa yargısının gerçekleşmesinin harici ve dâhili olmak üzere iki temel şartın gerçekleşmesine bağlı olduğunu kaydetti.

Başkan Arslan “Harici şart anayasal sisteme kuvvetler ayrılığı ilkesinin hâkim olmasıdır. Bu ilke gücün farklı ellerde toplanmaması durumunda hak ve özgürlükleri korumanın imkânsız olacağı fikrine dayanmaktadır. Etkili bir anayasa yargısının dâhili şartının ise anayasa mahkemelerinin hak eksenli paradigmayı benimsemeleridir.” dedi.

Hak eksenli paradigmanın hâkim olduğu dönem

Bireysel başvurunun uygulamaya geçtiği 23 Eylül 2012 tarihini anayasal milat olarak kabul ettiğini, Mahkemenin tarihini ilk 50 yıl ve son 10 yıl olarak iki döneme ayırmanın mümkün olduğunu belirterek ikinci dönemi 2010 anayasa değişikliğiyle hayata geçirilen bireysel başvuru uygulamasıyla özdeşleştiren Başkan Arslan sözlerine şöyle devam etti: “İkinci dönemi hak eksenli paradigmanın hâkim olduğu dönem olarak nitelemek bireysel başvuruyu ihdas eden anayasa koyucunun iradesiyle de uyumludur. Bireysel başvuruyla birlikte Anayasa Mahkemesi belirgin şekilde bir paradigma değişimi yaşamış, hak eksenli bir yaklaşımla temel hak ve özgürlükleri koruyan ve geliştiren bir misyon yüklenmiştir.”

Başkan Arslan konuşmasında Anayasa Mahkemesinin temel hak ve özgürlükleri korumaya çalışırken güvenliği bir kenara bırakmadığını ve bilhassa kamu güvenliği ile özgürlükler arasında hassas bir denge kurduğunu vurguladı.

Laiklik ilkesinin özgürlükçü yorumu

Türk anayasa yargısındaki paradigma dönüşümünün laiklik ilkesinin özgürlükçü yorumuyla başladığını söyleyen Başkan Arslan, Mahkemenin 20 Eylül 2012 tarihinde verdiği norm denetimi kararıyla “yasakları meşrulaştırıcı bir işlev gören katı pozitivist laiklik anlayışını terk etmiş; bunun yerine din ve vicdan özgürlüğünü güvenceye alan esnek ve özgürlükçü laiklik yorumunu benimsemiştir.” ifadelerini kullandı.

İş bölümü ve iş birliği

Anayasa Mahkemesinin iş yüküne de değinen Başkan Arslan, bu ağır iş yükünün azaltılmasının en etkili yolunun ihlallerin kaynağına müdahale etmek olduğunu kaydetti. Temel hak ve özgürlüklerin korunması kadar bunun sürdürülmesinin de önemini belirten Başkan Arslan “iş bölümü ve iş birliği bizi Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği ve Anayasa’da ifadesini bulan muasır medeniyet düzeyini aşma hedefine daha da yaklaştıracaktır.” sözleriyle konuşmasını bitirdi.

“Anayasa Tarihi Galerisi” açıldı

Törenden sonra, kuruluş yıldönümü münasebetiyle Anayasa Mahkemesi binasında kurulan “Anayasa Tarihi Galerisi” açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve katılımcılar tarafından açıldı.

“Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunmasında Anayasa’nın Yorumlanması” konulu sempozyum

60. kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen sempozyumun Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın başkanlığını yaptığı “Temel Hak ve Özgürlüklerin Kapsamının Belirlenmesinde Yorumun Etkisi” konulu 1. oturumu gerçekleştirildi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın sempozyumun ilk oturumundaki konuşmacılara plaketlerini, ardından misafir 26 ülkenin Anayasa Mahkemesi temsilcilerine hediyelerini takdim etmesi ile ilk gün programı sona erdi.

Sempozyumun 26 Nisan 2022 tarihli ikinci gününde Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’in başkanlığını yaptığı “Anayasal Hak ve Özgürlüklerin Yorumlanmasında Uluslararası İnsan Hakları Hukukunun Etkisi” konulu 2. oturumu ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın başkanlığını yaptığı “Karşılaştırmalı Hukukta Anayasanın Yorumlanması” konulu 3. oturumu gerçekleştirildi.

Sempozyum, konuşmacılara plaket takdimi ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Kadir Özkaya’nın kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Başkan Arslan’ın konuşma metnine ulaşmak için tıklayınız.