Paylaş | 16 Mayıs 2022

Anayasa Mahkemesi Anayasa Yargısı Araştırmaları Merkezi (AYAM) ile Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Türk Ceza Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılması Rejimleri” konulu iki gün sürecek olan sempozyum 16/5/2022 tarihinde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi 100. Yıl Kültür Merkezi’nde başladı.

Sempozyumun açış konuşmalarını Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Üzülmez, Rektör Prof. Dr. Yusuf Tekin ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan yaptı.

Açış konuşmasında insani varoluşun temel ilkelerinden özgürlüğün toplumsal hayatın olduğu yerde sınırsız olmadığına değinen Başkan Arslan, temel hak ve özgürlükler ile otorite arasında paradoksal bir ilişkinin varlığına vurgu yaparak “Temel hak ve özgürlükler otoriteye karşı otorite tarafından korunmak durumundadır. Diğer yandan temel hak ve özgürlüklerin korunması, bilhassa hak ihlallerine ilişkin kararların uygulanması kamu gücünün kullanılmasını gerektirmektedir.” dedi.

Alınan tedbirlerin Anayasa’ya aykırı olmaması gerekir

Temel hak ve özgürlüklere yönelik olağan dönemlerdeki sınırlandırmaların mutlaka kanunla yapılması, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olması gerektiğinin altını çizen Başkan Arslan, OHAL dönemindeki sınırlamaların ise milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklere aykırılık oluşturmaması, durumun gerektirdiği ölçüde olması ve çekirdek hak ve özgürlüklere dokunmaması gerektiğini kaydetti.

OHAL KHK’larının denetimi

Başkan Arslan, OHAL KHK’larının denetimine ilişkin olarak kamuoyunda oluşturulan yanlış algının aksine bunların denetim dışı kalmadığını, TBMM’ye sunulup kanunlaştıktan sonra açılan iptal davaları ve yapılan itiraz başvuruları kapsamında önemli bir kısmının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğini söyledi.

Başkan Arslan, Anayasa Mahkemesinin bir yandan OHAL tedbirlerinden kaynaklanan yoğun başvuru yüküyle mücadele ettiğini, diğer yandan da bu dönemde temel hak ve özgürlüklerin korunmasına yönelik ilke ve esasları belirlediğini ifade etti.

İstisnai ve geçici olma olağanüstü yönetim usullerinin meşruiyetinin de bir göstergesidir

Başkan Arslan, olağanüstü rejimlerin en önemli özelliğinin geçici ve belli bir süreyle ilan edilen istisnai hâller olarak kabul edilmiş olmalarına dikkati çekerek geçici olması gereken istisna hâlinin kalıcı hâle gelmesiyle, olağanüstünün olağanlaşmasıyla mücadelede anayasa yargısına büyük görev düştüğünü belirtti. Başkan Arslan “Anayasa Mahkemesi baştan itibaren olağanüstü yönetim usullerinin istisnai ve geçici nitelikte hukuki rejimler olduğunu vurgulamıştır.” dedi.

Anayasa Mahkemesi toplumsal gerçeklikten kopuk, fildişi kulede kararlar vermemektedir

Başkan Arslan, Anayasa Mahkemesinin temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamaları yorumlarken kamu düzeni ile özgürlükler arasındaki hassas ilişkiyi gözettiğini, bu anlamda Mahkemenin benimsediği hak eksenli yaklaşımın, romantik ve sınırsız bir özgürlükçülük olmadığını vurguladı.

Başkan Arslan sözlerine şöyle devam etti: Mahkememiz hürriyetin ötekilerin hürriyetiyle bir arada korunması gerektiği düşüncesiyle kararlarını vermektedir. Bu amaçla Anayasa Mahkemesi, Mevlânâ’nın adalet tanımında olduğu gibi her şeyi yerli yerine koymaya, herkesin hakkını ve hak ettiğini teslim etmeye çalışmaktadır.”

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ve Üye Yusuf Şevki Hakyemez’in de oturum başkanlıklarını yapacağı sempozyumda akademisyenler ve Anayasa Mahkemesi başraportörleri ile raportörleri sunumlar yapacak. İki gün sürecek olan sempozyum sekiz oturumda gerçekleştirilecek.

Başkan Arslan’ın konuşma metnine ulaşmak için tıklayınız.