Paylaş | 15 Kasım 2025
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Balkan ülkeleri arasında anayasal iş birliğinin önemine dikkat çekerek “İnsan haklarını korumak, yalnızca bir yargı görevi değil aynı zamanda insanlığın ortak vicdanına verilen bir sözdür. Hâl böyle olunca hep birlikte atacağımız adımlar, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarının korunmasını Balkan coğrafyasının ortak paydası hâline getirecektir.” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin ev sahipliğinde “İnsan Haklarının Standardizasyonu ve Anayasa Yargısının Rolü” temasıyla düzenlenen Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumu 3. Konferansı 14 Kasım 2025’te Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisinde gerçekleştirildi.
Konferansa Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumu üyeleri Arnavutluk, Bulgaristan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya ile Forumun gözlemci statüsündeki üyeleri Bosna-Hersek, Hırvatistan ve Romanya anayasa mahkemelerinin başkan ve üyeleri katıldı. Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Moldova anayasa/yüksek mahkeme başkan ve üyeleri ile Afrika Anayasa Yargısı Konferansı Daimî Genel Sekreteri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlarının yer aldığı konferansa ayrıca Sayıştay Başkanı Metin Yener, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk, Danıştay Başsavcısı Cevdet Erkan, Adalet Bakan Yardımcısı Niyazi Acar ve Antalya Valisi Hulusi Şahin de katıldı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, konferansta yaptığı açış konuşmasında, Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen askerî kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı diledi.
Başkan Özkaya, küreselleşen dünyada anayasa yargısının yalnızca ulusal sınırlarda değil evrensel hukuk normları ve uluslararası yargı içtihatları ile şekillendiğine dikkat çekerek, “Bu nedenle, farklı ülkelerin anayasa mahkemeleri ve yüksek yargı organları arasındaki iş birliği; hukukun üstünlüğünü güçlendirmek, bireysel hakları daha etkili korumak ve küresel çapta adaletin tesisi için kritik bir önem taşımaktadır.” dedi.
Anayasa yargısının özü itibarıyla hukukun üstünlüğü, insan onuru ve temel hakların evrenselliği gibi ortak değerlere dayandığını kaydeden Başkan Özkaya, bu ortak değerlerin korunması ve geliştirilmesinin, artık yalnızca ulusal mahkemelerin değil bölgesel ve küresel düzeyde diyalog içinde çalışan anayasa yargısının da görevi olduğunu vurguladı.
Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumunun, Balkan devletlerinin anayasa mahkemelerini bir araya getirerek yalnızca yargısal deneyim paylaşımını değil aynı zamanda karşılıklı anlayışa ve ortak ilkelere dayanan bir hukuk kültürünü inşa etme çabası olduğunu aktaran Başkan Özkaya, “Bu Forum, Balkan coğrafyasının çeşitliliğini bir zenginlik olarak gören, farklı geleneklerden beslenen ama insan hakları, adalet ve anayasanın üstünlüğü ilkelerinde buluşan bir diyalog zemini sunmaktadır. Bu Forum aynı zamanda barışa, adalete ve hukuka olan ortak inancın çağdaş bir yansımasıdır. Zira artık insan haklarının korunması, yalnızca ulusal sınırların konusu olmaktan çıkmış; uluslararası ve bölgesel düzeyde ortak standartlar etrafında şekillenmeye başlamıştır.” ifadelerini kullandı.
Başkan Özkaya, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin iç hukuk sistemindeki çalışmalarının yanı sıra uluslararası alanda da etkin faaliyetler yürüttüğüne işaret etti. Anayasa Mahkemesinin Dünya Anayasa Yargısı Konferansı, Avrupa Anayasa Mahkemeleri Konferansı, Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği, Balkan Ülkeleri Anayasa Mahkemeleri Forumu ve Afrika Anayasa Yargısı Konferansı gibi pek çok uluslararası platformdaki aktif üyelik ve gözlemcilik çerçevesinde uluslararası hukuk camiasında üstlendiği roller kapsamında çok sayıda etkinliğin paydaşı olarak çalışmalarını sürdürdüğünü, İslam Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı ve Türk Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı gibi kurucusu olduğu uluslararası platformlarda da anayasa yargısı kurumlarıyla bilgi ve deneyimlerini paylaştığını dile getiren Başkan Özkaya, “Tüm bunların yanı sıra farklı ülkelerin yüksek mahkemeleriyle de otuzdan fazla ikili iş birliği anlaşmaları imzalamış bulunmaktadır. Hukuk devleti ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin evrensel ilke ve standartları içselleştirmiş olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Balkan Ülkeleri Anayasa Mahkemeleri Forumuna da bu perspektiften bakmaktadır.” diye konuştu.
Forum, Anayasal Diyaloğun Güçlenmesi ve Ortak Değerlerin Geliştirilmesi Bakımından Önemli Bir Dönüm Noktası Olacak
Başkan Kadir Özkaya, Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumunun bölge ülkeleri arasında anayasal diyaloğun güçlenmesi ve ortak anayasal değerlerin geliştirilmesi bakımından önemli bir dönüm noktası olacağını vurguladı. Bu alanda atılacak yeni somut adımların Balkan ülkelerinin yalnızca ortak anayasal sorunları tartışmalarına değil aynı zamanda hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunması ve demokratik standartların yükseltilmesi yönünde ortak ilkeler geliştirmelerine de imkân sağlayacağını aktaran Başkan Özkaya, şöyle devam etti: “Böylelikle, bölgesel düzeyde anayasa yargısı alanında kalıcı bir diyalog ve dayanışma mekanizması tesis edilecek; Avrupa anayasa yargısı alanındaki çok taraflı iş birliklerine benzer şekilde ve onlarla uyum içinde Balkanlar’a özgü bir anayasal dayanışma modeli ortaya çıkacaktır. İnsan haklarını korumak, yalnızca bir yargı görevi değil aynı zamanda insanlığın ortak vicdanına verilen bir sözdür. Hâl böyle olunca, hep birlikte atacağımız adımlar, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarının korunmasını Balkan coğrafyasının ortak paydası hâline getirecektir.”
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk de konuşmasında insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi gibi kavramların çağın evrensel ve vazgeçilmez değerleri olduğunu vurguladı. Anayasa yargısı kurumlarının yalnızca devlet organları arasındaki dengeyi değil aynı zamanda bireylerin devlet karşısında korunmasını da teminat altına aldığını kaydeden Muhsin Şentürk “Anayasa mahkemeleri, kararlarıyla sadece hukuku uygulamakla kalmaz; toplumun vicdanında adalet duygusunu pekiştirir, insan haklarının evrensel gelişimine katkı sunar. Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumu, ortak hukuk mirasımızı derinleştiren ve bölgemizde demokratik standartları güçlendiren son derece önemli bir girişimdir.” dedi.
Danıştay Başsavcısı Cevdet Erkan yaptığı konuşmada, konferansın yalnızca yargı organları arasındaki kurumsal dayanışmayı güçlendiren bir toplantı olmadığını; aynı zamanda ortak hukuki değerlerin, demokratik ilkelerin ve insan haklarına dayalı adalet anlayışının buluşması adına önemli bir organizasyon olduğunu belirtti. Erkan, çok kıymetli bir platform olduğunu ifade ettiği Forumun uluslararası adli dayanışmanın daha da güçlenmesine katkı sağlaması temennilerinde bulundu.
Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumu Daimî Sekretaryası ve Bulgaristan Anayasa Mahkemesi Başkanı Pavlina Panova da Forumun somut ve güçlü adımlar attığını, gelişmeye ve zenginleşmeye devam ettiğini belirterek “Forum sadece akademik tartışmalara imkân tanımıyor, dostlukların kurulmasına da vesile oluyor. Anayasal yargı diyaloğunu katılımcılarımız arasında güçlendirmeye devam edeceğiz, kapasitemizi artıracağız ve bölgesel ses olacağız.” diye konuştu.
Avrupa Anayasa Mahkemeleri Konferansı Dönem Başkanını temsilen Arnavutluk Anayasa Mahkemesi Üyesi Sonila Bejtja ise Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumunu çok önemsediklerini aktararak “Anayasal yargılama dediğimizde her zaman halka yakın olmak ve halkın özgürlüklerini düşünmek zorundayız. Birbirimizin kararlarını okuduğumuz zaman standardizasyonun yolunu açmış oluruz. Mahkemelerin görevi sadece yargısal değil aynı zamanda kültüreldir. Forum, mahkemelerimiz arasında bilgi ve fikir paylaşımına destek sağlama noktasında çok önemli bir anlam taşıyor.” dedi.
Açış konuşmalarının ardından konferans oturumlarına geçildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Lihtenştayn Hâkimi Alain Chablais’in yönettiği ilk oturumda Kosova Anayasa Mahkemesi Başkanı Nexhmi Rexhepi, Kuzey Makedonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Darko Kostadinovski ve Karadağ Anayasa Mahkemesi Başkanı Snežana Armenko sunumlarını gerçekleştirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Azerbaycan Hâkimi Latif Huseynov’un başkanlığını yürüttüğü ikinci oturumda; Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi Başkanı Mirsad Ćeman, Bulgaristan Anayasa Mahkemesi Üyesi Nevin Feti ve Romanya Anayasa Mahkemesi Üyesi Gheorghe Stan sunumlar yaptı. Eski Kosova Anayasa Mahkemesi Başkanı Gresa Caka Nimani’nin yönettiği üçüncü oturuma ise Moldova Anayasa Mahkemesi Başkanı Domnica Manole, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi Başkanı Bertan Özerdağ ve Afrika Anayasa Yargısı Konferansı Daimî Genel Sekreteri Moussa Laraba sunumlarıyla katkıda bulundu.
Oturumların ardından konferansın kapanış konuşmasını yapan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Hâkimi Prof. Dr. Saadet Yüksel, anayasa mahkemelerinin veya işlevsel olarak eş değer nitelikteki yüksek mahkemelerin anayasanın üstünlüğünü koruyan nihai denetim organları olduğunu vurguladı. Anayasa mahkemelerinin demokrasinin korunması, temel insan haklarının güvenceye alınması ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi bakımından hayati bir rol üstlendiğini belirten Yüksel, “Farklı kıtalarda ve hukuk sistemlerinde bulunsak da zaman zaman hepimiz insan haklarının korunması ve anayasal adaletin yaşatılması yönündeki derin bir bağlılıkta birleşiyoruz. Çeşitliliğimiz, bizim gücümüz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı şeklindeki ortak değerlerimiz ise ortak temelimiz. Birlikte çalışmaya, yorumlarınızı mümkün olduğunda uyumlaştırmaya ve farklılıklarımızı da anlamaya devam ettikçe adaletin ortak ufkuna biraz daha yaklaşmış olacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkan Anaysa Mahkemeleri Forumu 3. Konferansı’na Mesaj Gönderdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konferansa gönderdiği mesajında, Balkan Anayasa Mahkemeleri Forumu 3. Konferansı’nın hayırlara vesile olması temennilerinde bulunarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi tarafından düzenlenen konferansın ele aldığı konular açısından önemli bir boşluğu dolduracağına olan inancını dile getirdi. Konferansın dünya gündeminden hiç düşmeyen insan hakları ihlallerine dair çözüm önerileri getirmesi temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eşref-i mahlûkat olan insanın yaratılıştan gelen haklarını gözetmek, izzetini ve şerefini korumak, tarihimizden ve medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz ulvi vazifelerdir. Binlerce yıllık devlet geleneğimiz ‘insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesi üzerine inşa edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti; kökenleri, inançları, fikirleri ne olursa olsun tüm vatandaşlarına eşit davranan; ferdî, siyasî ve kültürel farklıkları zenginlik olarak gören bir anlayışla hareket etmektedir. Bizim anlayışımıza göre devlet insana hizmet için vardır. İnsanını değersiz gören, tehdit unsuru bilen, dışlayan, ayrıştıran, ötekileştiren bir devletin hizmet üretmesi, refah dağıtması ve adaleti tesis etmesi beklenemez. Son 23 yıllık süreçte ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetlerinin önünde engel teşkil edebilecek hükümleri kaldırarak demokratik reformlara imza atan ülkemiz, bölgesel barış ve huzurun sağlanması için de her türlü gayreti göstermektedir. Bugün, 150 yıllık anayasal tecrübe, birikim ve olgunluğu temsil eden Türkiye, yakın çevresi başta olmak üzere pek çok ülke için örnek teşkil etmektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun, zulme, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı çıkmayı; mazlumların sesi, insanlığın vicdanı olmayı görev sayan Türkiye, barışın, adaletin, huzurun, refahın ve istikrarın tesisi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmekte kararlıdır.” ifadelerine yer verdi.
Gün boyunca devam eden oturumların ardından gerçekleşen soru-cevap bölümleri ve plaket takdimi ile konferans sona erdi.