Paylaş | 19 Ekim 2021
Anayasa Mahkemesinin kararlarında vurgulandığı üzere üniversitenin idari, mali ve bilimsel özerkliğinin bir bütün olarak üniversite özerkliğini oluşturduğunu kaydeden Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan bu unsurlardan birine yapılacak müdahalenin diğer unsurları da olumsuz yönde etkileyeceğinin altını çizdi. Başkan Arslan, serbestçe bilimsel faaliyetlerde bulunma anlamındaki akademik özgürlüğün de üniversitelerin vazgeçilmez özelliklerinden olduğunu vurguladı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi akademik yıl açılış törenine (18/10/2021) katıldı. Törende “Üniversitenin Üç Hâli: Akıl, Özgürlük ve Çeşitlilik” başlıklı bir konuşma yapan Başkan Arslan gençlere de bazı tavsiyelerde bulundu.
“Akıl”sız üniversite olmaz
Konuşmasına “üniversite” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusundaki düşüncelerini paylaşarak başlayan Başkan Arslan, üniversiteye hâkim olması gereken üç niteliğin akıl, özgürlük ve çeşitlilik olduğunu vurguladı. Bu üç niteliğin birbiriyle bağlantısına değinen Başkan Arslan, bilginin üretiminin de teknolojisinin de büyük ölçüde aklın kullanımına bağlı bulunduğunu bu nedenle aklını askıya almış bir üniversitenin olamayacağını kaydetti.
Vesayetin olduğu bir toplumda özgürlük yeşermez
Aklın kullanılamaması durumunda vesayetin pençesine düşüleceğine, böyle bir toplumda da özgürlüğün yeşermeyeceğine işaret eden Başkan Arslan bu nedenle filozof Kant’ın yönetilenleri doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ayıramayan çocuklar olarak gören vesayetçiliği “tasavvur edilebilen en büyük despotizm” olarak nitelendirdiğine değindi.
Aklın kullanılmasının kurumsal anlamda özerkliği, bireysel düzeyde de özgürlüğü beraberinde getirdiğini ifade eden Başkan Arslan, Anayasa Mahkemesinin kararlarında vurgulandığı üzere üniversitenin idari, mali ve bilimsel özerkliğinin bir bütün olarak üniversite özerkliğini oluşturduğunun altını çizdi. Bu unsurlardan birine yapılacak müdahalenin diğer unsurları da olumsuz yönde etkileyeceğini belirten Başkan Arslan serbestçe bilimsel faaliyetlerde bulunma anlamındaki akademik özgürlüğün de üniversitelerin vazgeçilmez özelliklerinden olduğunu kaydetti. “Üniversiteye hâkim olması gereken temel değer özgürlüktür.” diyen Başkan Arslan, üniversitenin aklını kullanan yetişkin bireylerin eğitim ve öğretim faaliyetlerine katıldıkları mekân olduğunu vurguladı.
“Aklınızı ve beyninizi hiç kimseye kiraya vermeyin.”
Konuşmasında üniversite öğrencilerine de seslenen Başkan Arslan şunları söyledi: “Aklını kullanan özgür bireyler olarak ne olursanız olun, kendiniz olun. Aklınızı ve beyninizi kimseye ama hiç kimseye kiraya vermeyin. Başkalarının iradenizi sıfırlamasına ve sizi araçsallaştırmasına razı olmayın. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği fikri, vicdanı ve irfanı hür olanlardan olun.”
Akıl ve özgürlüğün kullanılmasının sınırsız olmadığına bunların diğer değerlerle dengelenmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Arslan, bu anlamda ahlak ve adaletle çevrelenmemiş bir aklın en az vesayetçilik kadar tehlikeli olduğunu kaydetti.
Günümüzde ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobinin araçsal bir akılla meşrulaştırılmaya çalışılmasını eleştiren Başkan Arslan bu nedenle insanlığın aklına mukayyet olması gerektiğini, bunun yolunun da “öteki”nin ontolojik statüsünü kabul eden sağlıklı bir çoğulculuktan geçtiğini vurguladı.
Anadolu’nun irfan kaynakları “birlikte yaşama”nın sırrını çok güzel anlatıyor
Özgürlüğün birlikte yaşamanın kurallarını koyan hukukla çevrelenmek durumunda olduğuna işaret eden Başkan Arslan, özgürlüğün başkalarının özgürlüğüne halel getirmeyecek şekilde hukuk içinde kullanılması gerektiğinin altını çizdi.
Üniversitenin toplumun ortaya çıkışından bu yana “birlikte yaşama”nın teori ve pratiğinin de sınandığı bir camia olduğunu belirten Başkan Arslan, burada farklı coğrafyalardan ve kültürlerden gelen binlerce öğrencinin bir arada yaşamanın da sınavını verdiğini ifade etti.
Başkan Arslan Anadolu’da bizden önce yaşayıp, aklını ve gönlünü harekete geçirerek hakikat arayışında zirveye ulaşan Yunus Emre, Hacı Bektâş-ı Veli gibi irfan kaynaklarının bize “birlikte yaşama”nın sırrını güzel ve sade bir şekilde anlattıklarına değindi. Anadolu irfanı ve tefekkürünün insanın farklılıkları ile kabul edilmesini ve onun ötekileştirilmemesini öğrettiğini belirten Başkan Arslan, bu ilkenin benimsendiği ve hayata geçirildiği yerde ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi hastalıklara yer olmayacağını kaydetti.
Başkan Arslan konuşmasını “Bize düşen ise bizden önce bu toprakların irfan abidelerinin yaptığı gibi ‘ne olursan ol yine gel’ diyen bir medeniyeti ihya ve inşa etmektir. Gerisi teferruattır…” sözleriyle tamamladı.
Akademik Yıl Açılış Dersi ve Eskişehir Temasları
Programda Başkan Arslan’ın konuşmasının ardından Anayasa Mahkemesi Üyesi Yusuf Şevki Hakyemez de “Yeni bir hak arama yolu olarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu” konulu akademik yıl açılış dersini verdi.
Başkan Arslan akademik yıl açılış töreninin ardından Eskişehir’de Valilik ve Adalet Sarayı’nı ziyaret ederek temaslarda bulundu.
Başkan Arslan’ın konuşma metnine ulaşmak için tıklayınız