Genel Kurul
2010/52 E. sayılı dosyaya ait Genç Asliye Ceza Mahkemesinin 17.5.2010 tarihli başvuru kararı
T.C.
GENÇ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO : 1030/38
ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NA
ANKARA
Mahkememizin yukarıda esas sayılı yazılı dosyasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karar gereğince;
Sanıklar nin mağdur K. T. ye karşı istismar eylemleri nedeni ile çocuğun cinsel istismarı ve sanık A. T. nin ise, sanıklar nın mağdur K. T.ya karşı işlemiş oldukları çocuğun cinsel istismarı suçunu bildirmeme suçundan kamu davası açılmış olup, yapılan yargılama sonucunda, sanık E. T.nin TCK' nın 103/1 - 3, 43/1 ve 31/3 maddeleri gereğince 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık R. T.nin 5237 Sayılı TCK nın 103/1-3, 43/1 ve 31/3 maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık E. T.nin TCK nın 103/1, 103/3, 43 maddeleri gereğince 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık İ. S.nin 5237 Sayılı TCK nın 103/1, 43/1 ve 31/3 maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, sanık A. T. açısından ise İddia Makamının anayasaya aykırılık iddiasında bulunması ve bu iddianın ciddi bulunması nedeni ile Anayasa Mahkemesine müracaat edilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, dosya tefrik edilerek iş bu dosya esasına kaydedilmiştir.
Sanık A. T. hakkında her ne kadar, suçu bildirmeme suçundan kamu davası açılmış ise de, sanık A. T.nin üzerine atılı suçun, öz kızı mağdur K. T.ye, öz oğulları olan sanıklar E. T., E. T., R. T. tarafından işlendiği anlaşılmıştır.
Türkiye Cumhuriyet Anayasasının 38/5.maddesinde " Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz." şeklinde hüküm bulunduğu ve 5237 Sayılı TCK' nın 278 maddesinde ise "işlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi..." şeklinde bir düzenleme bulunduğu görülerek; TCK nın 278 maddesinde, Türkiye Cumhuriyet Anayasasının 38/5. maddesine aykırı olarak yakın akrabalık durumu ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı anlaşıldığından; 5237 Sayılı TCK nın 278 maddesinin, Türkiye Cumhuriyet Anayasasının 38/5.maddesine aykırı olduğu ve bu nedenle somut norm denetimi açısından Anayasa Mahkemesine müracaat edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, dosyamız ekte gönderilmiş olup, Mahkemeniz kararının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir. 17/05/2010