Adil Yargılanma Hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler)

< Temel Hak ve Özgürlüklerin İhlaline Dair Emsal Kararlar

Mahkemeye Erişim Hakkı


Yargı Kararının İcra Edilmemesi/Geç İcra Edilmesi

Güncel olarak bu tedbir konusuna ilişkin müdahaleler mahkeme hakkı kapsamında kararın icrası hakkı yönünden yapılmaktadır. Anayasa'nın 36. ve 138. maddeleri uyarınca yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu hükümde mahkeme kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Kenan Yıldırım ve Turan Yıldırım, B. No: 2013/711, 3/4/2014)
(Halil Afşin ve diğerleri, B. No: 2013/4824, 25/2/2015)

Aleyhe Vekâlet Ücretinin Tazminat Miktarı ile Ölçülü Olmaması

Mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Özkan Şen, B. No: 2012/791, 7/11/2013)
(Seyla Suvari ve Leyla Kalyoncu, B. No: 2013/6313, 5/11/2015)

Tam Yargı Davası Açma Süresinin Tespitinde Eylemin İdariliğinin Değerlendirilmemesi

Hukuki belirsizlikler ya da uygulamadaki belirsizlikler kişilerin mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilmektedir. Bu nedenle mahkemeler usul kurallarını uygularken bir yandan adil yargılanma hakkını ihlâl edebilecek aşırı şekilcilikten, diğer yandan da yasalar tarafından düzenlenen usul kurallarının ortadan kaldırılması sonucunu doğurabilecek aşırı gevşeklikten kaçınmalıdırlar. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Emre Çalıkoğlu, B. No: 2013/4686, 4/11/2015)
(Hamza Küçük, B. No: 2013/7400, 5/11/2015)

İdari Dava Açma Süresinin Katı ve Aşırı Şekilci Yorumlanması

Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir. Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Şener Berçin, B. No: 2013/5516, 22/1/2015)
(Nuria Tapıas Gemisi, B. No: 2014/4484, 11/1/2017)

Derece Mahkemeleri ve İstinaf-Temyiz Mercilerinin Kanun Yoluna Başvuru Sürelerinde Ayrışması

Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir. Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Aktif Elektrik Müh. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2012/855, 26/6/2014)
(Kommersan Kombassan Mermer Maden İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve diğerleri, B. No: 2013/7114, 20/1/2016)

Mahkemenin Hatası Nedeniyle Kanun Yoluna Başvuru Süresini Kaçırma (UYAP Başvuruları)

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda elektronik ortamda yapılan işlemlerde sürenin gün sonunda biteceği, güvenli elektronik imza kullanılarak dava açılabileceği, harç ve avansın ödenebileceği, dava dosyalarının incelenebileceği, Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen tutanak ve belgelerin güvenli elektronik imzayla hazırlanarak gönderilebileceği belirtilmiştir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Süleyman Yaprak, B. No: 2014/12996, 1/2/2017)
(Nebi Karataş ve diğerleri, B. No: 2014/13001, 8/3/2017)

İptal Davası Açma Süresi Bakımından Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) Raporlarının İlanından Kaynaklı Sorunlar

Mevzuatta öngörülen dava açma süresine ilişkin kuralların hukuka açıkça aykırı olarak yanlış uygulanması veya bu sürelerin hatalı hesaplanması nedenleriyle kişilerin dava açma ya da kanun yollarına başvuru haklarını kullanmasına engel olunması mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir . (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mehmet Bolat ve diğerleri, B. No: 2013/5974, 10/3/2016)
(Demirdöven Köyü Tüzel Kişiliği ve diğerleri, B. No: 2014/14359, 25/12/2018)

Çevresel Etki Değerlendirilmesine (ÇED) İlişkin İdari Davalarda Menfaat Koşulunun Değerlendirilmesi

Dava konusu edilen bir idari işlemin bireyin menfaatini ihlal edip etmediğini belirleme ve mevzuatı bu yönüyle yorumlama görevi esasen derece mahkemelerine aittir. Derece mahkemeleri, önlerindeki uyuşmazlığın niteliğini ve ilgili mevzuat hükümlerini gözönünde bulundurarak dava konusu işlemin davacının hukuki durumu üzerinde yaratabileceği etki ve sonuçlardan hareketle menfaatini ihlal edip etmediğini değerlendirir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Kemal Çakır ve diğerleri [GK], B. No: 2016/13846, 5/3/2020)
(Arif Ekim ve diğerleri, B. No: 2016/9276, 8/9/2020)

Davada Uygulanacak Hukuk Kurallarına İlişkin Yorumun Öngörülemez Nitelikte Olması

Bir kanuni düzenlemenin bireylerin davranışını ona göre düzenleyebileceği kadar kesinlik içermesi, kişinin gerektiği takdirde hukuki yardım almak suretiyle, bu kanunun düzenlediği alanda belli bir eylem nedeniyle ortaya çıkacak sonuçları makul bir düzeyde öngörebilmesi gerekmektedir. Öngörülebilirliğin mutlak ölçüde olması gerekmez. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Kamil Koç, B. No: 2012/660, 7/11/2013)
(Muharrem Kılıç, B. No: 2012/1071, 11/3/2015)

Kadastroda Maddi Hatalar Yönünden Devletin Sorumluluğuna Dair Yargıtay Kararlarından Sonra Açılan Tazminat Davalarının Zamanaşımı Nedeniyle Reddi

Dava açma süresinin işlemeye başladığı an mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçülülüğü bağlamında büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda dava açma süresinin, hak sahibinin henüz dava hakkının doğduğundan haberdar olmadığı ve somut koşullar çerçevesinde haberdar olduğunun kabulünü haklı kılan nedenlerin bulunmadığı bir dönemde işlemeye başlaması dava hakkının varlığını anlamsız kılabileceğinden ölçülülük ilkesini zedeleyebilir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Yaşar Çoban [GK], B. No: 2014/6673, 25/7/2017)
(Ayşe Çidem Tekindağ ve diğerleri, B. No: 2017/15121, 11/12/2019)

Usulsüz Tebligat İddialarının Değerlendirilmemesi

AİHM, mahkemeye etkili erişim hakkını “hukukun üstünlüğü” ilkesinin temel unsurlarından biri olarak kabul etmekte ve mahkemeye etkili erişim hakkının, mahkemeye başvuru konusunda tutarlı bir sistemin var olmasını ve dava açmak isteyen kişilerin mahkemeye ulaşmada açık, pratik ve etkili fırsatlara sahip olmasını gerektirdiğini ifade etmektedir. Bu sebeple hukuki belirsizliklerin ya da uygulamadaki belirsizliklerin tarafların mahkemeye erişimine zarar verdiği durumlarda bu hakkın ihlâl edildiğine karar verilmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Ahmet Turko, B. No: 2013/5949, 12/3/2015)
(Ali Eluyğun, B. No: 2013/6102, 14/4/2016)

Kanun Yolu Başvurusunun Karara Bağlanmaması

Mahkemeye erişim hakkı ilk derece mahkemesine dava açma hakkının yanı sıra itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkânı tanınmış ise anılan yollara başvurma hakkını da içerir. Bununla birlikte, usul kanunlarının taraflara karar düzeltme yoluna başvurma hakkını tanıdığı hâllerde temyiz incelemesi sonucu verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvuru hakkının Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında olduğunun kabulü gereklidir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Medikal Kozmetik ve Dış Ticaret Ltd. Şti., B. No: 2014/8282, 8/3/2017)
(Metin Öztürk, B. No: 2014/18838, 8/3/2017)

İdari İşlemlerin İcrailik Niteliğinin Değerlendirilmesinde Katı Şekilci Yorumun Benimsenmesi

Derece mahkemeleri idari işlemlerin dava konusu edilebilirliğiyle ilgili koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğini irdelerken ve usul kurallarını uygularken söz konusu düzenlemenin getirilmesi ile ulaşılmak istenen kamu yararı ile bireyin menfaatleri arasında adil bir denge gözetmelidir. Bu bağlamda idari işlemin icrailik vasfından hareketle dava konusu edilebilirliğinin değerlendirilmesinde kamu yararı ile bireyin menfaatleri arasındaki denge kurulurken dava konusu (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Ali Diren, B. No: 2015/13108, 18/4/2018)
(Tasfiye Halinde Domino Medya Bil. İlt. Rek. Yayın İnş. Tic. Ltd. Şti., B. No: 2016/14948, 26/2/2020)

Uyuşmazlığın Esasına Dair Talep Hakkında Karar Verilmemesi

Mahkemeye erişim hakkı bireylerin yalnızca dava açabilme hakkını güvence altına almaz. Yargı mercilerince uyuşmazlığın içinde yer alan maddi ve hukuki sorunların bütünüyle ele alınması ve karara bağlanması gerekir. Bu açıdan mahkemeye erişim hakkı uyuşmazlığın karara bağlanmasını isteme hakkını da içerir. Başka bir ifadeyle mahkemeye erişim hakkı, dava açma hakkı ile sınırlı olmaksızın taraflara dava konusunu oluşturan tüm taleplerin esasının incelenerek değerlendirilmesini isteme hakkı sağlar. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Sami Koç, B. No: 2014/20343, 21/9/2017)
(Kayhan Erciyeş, B. No: 2017/23696, 29/9/2020)

İdari Davalarda Menfaat Bağının Eksik Değerlendirilmesi Sonucu Davanın Reddi

Bireyin kamu makamları tarafından kamu gücü kullanılarak hakkında gerçekleştirilen ve sonuçları itibarıyla hukuksal durumunu, dolayısıyla menfaatini etkileyen bir idari işlemle ilgili uyuşmazlığın mahkeme önünde incelenmesi imkânından yoksun bırakılması mahkemeye erişim hakkına müdahale teşkil edebilir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Levent Tütüncü, B. No: 2015/3690, 18/7/2018)
(Kudusi Şerifte Kain Maryakop Ermeni Kilisesi Vakfı, B. No: 2016/14982, 12/9/2019)

İhalenin Feshi Davalarının Reddi Halinde Yüksek Para Cezasına Hükmedilmesi

Bir hukuki uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyan başvurucuların reddedilen dava konusu miktar üzerinden hesaplanan harç veya benzeri bir mali külfete mahkûm edilmeleri ihtimali veya olgusu, belirli dava koşulları çerçevesinde mahkemeye başvurmalarını engelleme ya da mahkemeye başvurmalarını anlamsız kılma riski taşımaktadır.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Yıldız Eker [GK], B. No: 2015/18872, 22/11/2018)
(Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı, B. No: 2016/738, 4/7/2019)

Anayasa Mahkemesince İptal Edilen Kanun Hükmüne Dayanılarak Davanın Reddedilmesi/Açılmamış Sayılması

Mahkemeye erişim hakkının sınırlandırılmasının hakkın özüne zarar vermeyecek nitelikte meşru bir amaca dayalı ve kullanılan aracın sınırlama amacı ile orantılı olması, kamu yararının gerekleri ile bireyin hakları arasında kurulmaya çalışılan adil dengeyi bozacak şekilde birey aleyhine katlanılması zor külfetler yüklenmemiş olması gerekir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mehmet Soysal ve diğerleri, B. No: 2014/2678, 17/11/2016)
(Yusuf Büyükcelep, B. No: 2016/9878, 6/2/2019)

İşe İade Davasının Bariz Takdir Hatası ile OHAL Komisyonunun Görevinde Sayılması

İş mahkemeleri, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5521 sayılı Kanun -ve aynı zamanda bu Kanunu yürürlükten kaldıran 7306 sayılı Kanun- hükümlerine göre işçi sayılan kişilerle işveren arasındaki iş sözleşmesine veya İş Kanunu'na dayanan uyuşmazlıkların çözümü için kurulmuş mahkemelerdir. 685 sayılı KHK'nın 1. maddesinde OHAL Komisyonunun yetkisinin başka bir idari işlem (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Ahmet Özdoğan, B. No: 2017/26326, 9/1/2019)
(Hamiyet Sürücü, B. No: 2017/32292, 14/10/2020)

Orta Malları İçin Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı Davalarda Yargı Makamları Tarafından Kanunda Olmayan Hak Düşürücü Süre Öngörülmesi

Dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler, dava açma ya da kanun yollarına başvurma hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini kabul etmek gerekir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Yahya Özay, B. No: 2014/11141, 22/9/2016)
(Mehmet Gözütok, B. No: 2014/2522, 9/3/2017)

Dava Konusu Tutarın Temyiz Sınırının Altında Kaldığı Gerekçesiyle Temyiz Başvurusunun İncelenmeksizin Reddi

Kanunun varlığı kadar kanun metninin ve uygulamasının da bireylerin davranışlarının sonucunu öngörebileceği kadar hukuki belirlilik taşıması gerekir. Bir diğer ifadeyle kanunun kalitesi de kanunilik koşulunun sağlanıp sağlanmadığının tespitinde önem arz etmektedir. Müdahalenin kanuna dayalı olması, iç hukukta müdahaleye ilişkin yeterince ulaşılabilir ve öngörülebilir kuralların bulunmasını gerektirmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Marka Madeni Yağ Sanayi Ticaret Ltd. Şti., B. No: 2018/20215, 20/10/2020)
(Bülent Özer, B. No: 2018/36896, 25/2/2021)

Davada Uygulanacak Kuralın AYM Tarafından İptalinin Hükmün Kesinleşmesinden Önce Yürürlüğe Girmesine Rağmen Uygulanmaması

Kişinin uğradığı bir haksızlığa veya zarara karşı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir uygulama veya işleme karşı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin, zararını giderebilmesinin en etkili ve güvenceli yolu; yargı mercileri önünde dava hakkını kullanabilmesidir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Gemak Gemi İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., B. No: 2013/7698, 18/2/2016)

Anayasa'nın 40. Maddesi Gereği Başvuru Mercii ve Süresinin Uygun Şekilde Gösterilmemesi

Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hâle getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir. Dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mohammed Aynosah, B. No: 2013/8896, 23/2/2016)
(Mehmet Ziyat Özdemir, B. No: 2014/13899, 12/6/2018)

Davaya Katılmakta Hukuki Menfaati Bulunanlara İhbar Yapılmaması

Bireyin sonucu itibarıyla menfaatini etkileyen bir davadan haberdar edilmeyerek davaya katılımının sağlanmaması ve mahkeme önünde argümanlarını öne sürme imkânından yoksun bırakılması mahkemeye erişim hakkına müdahale teşkil eder. Bireylere menfaatlerini etkileyen işlemlere karşı dava açabilmelerinin yanı sıra üçüncü şahıslarca açılmış (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Sema Calgav ve Oya Yamak, B. No: 2015/13950, 24/5/2018)
(Ziya Organik Tarım İşletmeleri A.Ş., B. No: 2017/36838, 22/7/2020)

Askeri İdari Yargının 6771 Sayılı Kanunla Yapılan Anayasa Değişiklikleri Sonrasında Kaldırılması Nedeniyle İncelenemeyen Davaların Görevli Mahkemelerce Esastan Görülmemesi

Kanunun varlığı kadar kanun metninin ve uygulamasının da bireylerin davranışlarının sonucunu öngörebileceği kadar hukuki belirlilik taşıması gerekir. Bir diğer ifadeyle kanunun kalitesi de kanunilik koşulunun sağlanıp sağlanmadığının tespitinde önem arz etmektedir. Müdahalenin kanuna dayalı olması, iç hukukta müdahaleye ilişkin yeterince ulaşılabilir ve öngörülebilir kuralların bulunmasını gerektirmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Muhammet Kalip, B. No: 2017/34863, 13/10/2020)
(Ramazan Sağancığ, B. No: 2018/11206, 8/6/2021)

Gerekçeli Karar Yerine Kısa Karara İstinaden Temyiz Talebinin Süreaşımı Gerekçesiyle Reddi

Mahkeme kararlarının hukuka uygun olup olmadığına yönelik uyuşmazlığın çözümlenmek üzere bir yargı makamı önüne taşınması kanun yoluna başvurma olarak nitelendirilmektedir. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü, bir temel hak olmanın yanında diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Ünsal Karabulut, B. No: 2014/12045, 17/11/2016)
(Prizma Pres Matbaacılık Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş., B. No: 2017/33635, 10/6/2020)

Derin ve Süregelen İçtihat Farklılıklarının Giderilmemesi

Hukuk kurallarının ne şekilde yorumlanacağı veya birden fazla yorumunun mümkün olduğu durumlarda bu yorumlardan hangisinin benimseneceği derece mahkemelerinin yetkisinde olan bir husustur. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruda derece mahkemelerince benimsenen yorumlardan birine üstünlük tanıması veya derece mahkemelerinin yerine geçerek hukuk kurallarını yorumlaması bireysel başvurunun amacıyla bağdaşmaz.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Alp Sosyal Hizm. İnş. Day. Tük. Mal. Otom. Nak. Temizlik Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti. (2), B. No: 2017/16292, 23/6/2020)

Mahkemeye Erişim Hakkına Müdahalenin Kanuni Dayanağının Bulunmaması

Hak ve özgürlüklerin, bunlara yapılacak müdahalelerin ve sınırlandırmaların kanunla düzenlenmesi bu haklara ve özgürlüklere keyfî müdahaleyi engelleyen, hukuk güvenliğini sağlayan demokratik hukuk devletinin en önemli unsurlarından biridir. Müdahalenin kanuna dayalı olması öncelikle şeklî manada bir kanunun varlığını zorunlu kılar. Şeklî manada kanun (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mustafa Karaca, B. No: 2014/11657, 22/6/2017) (Aleyhe fazladan temyiz karar harcı hükmedilmesi)
(İrfan Çinkaya, B. No: 2014/11854, 5/10/2017) (Lehe ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi)

Yargılama Giderleri Yönünden Mahkemeye Erişim Hakkının İhlali

Dava açılırken veya yargılama sırasında taraflardan birine yükletilen harç ve diğer yargılama masraflarının miktarı, ilgilinin ödeme kabiliyeti ve kısıtlamanın getirildiği dava aşaması, mahkemeye erişim hakkı yönünden dikkate alınması gereken hususlardır. Bu açıdan somut olay koşullarında orantılılık incelemesi yapılırken Mahkeme tarafından ödenmesi istenen harç ve yargılama giderlerinin başvurucu için aşırı bir külfet oluşturup oluşturmadığı(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Murat Daş, B. No: 2013/3063, 26/6/2014) (Haksız aleyhe vekâlete hükmedilmesi)
(Hasan Kulakcı, B. No: 2013/9572, 17/2/2016) (Lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi)

Mahkemeye Erişim Hakkına Yapılan Ölçüsüz Müdahale

Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında dikkate alınacak ölçütlerden biri olan ölçülülük, hukuk devleti ilkesinden doğmaktadır. Hukuk devletinde hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması istisnai bir yetki olduğundan bu yetki ancak durumun gerektirdiği ölçüde kullanılması koşuluyla haklı bir temele oturtulabilir. Bireylerin hak ve özgürlüklerinin somut(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Turgay Erdemir, B. No: 2019/38387, 15/3/2023)
(Zeynep Aysu Kan [GK], B. No: 2019/11785, 14/9/2023)

OHAL Komisyonun Görevine Giren İdari İşleme İlişkin Talebin, İşlemin Doğrudan KHK ile Yapıldığı Gerekçesiyle İncelenmeksizin Reddi

Mahkemeye erişim hakkı savaş, seferberlik, OHAL gibi yönetim usullerinin benimsendiği dönemlerde Anayasa'nın 15. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan dokunulması yasaklanan çekirdek haklar arasında değildir. Dolayısıyla bu hak yönünden OHAL dönemlerinde Anayasa'daki güvencelere aykırı tedbirler alınması mümkündür.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Ayhan Orhanlı [GK], B. No: 2019/7991, 23/2/2023)
(Ömer Faruk Bayar, B. No: 2019/14214, 20/9/2023)

Belirsiz Alacak Davasında Yargı Kararlarının Mahkemeye Erişim Hakkına Ölçüsüz Müdahalesi

Belirsiz alacak davası, ilk kez 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'yla getirilen bir dava türü olup davanın açıldığı tarihte alacağını tam olarak hesaplayamayan davacının zamanaşımı nedeniyle hak kaybına uğramasının önlenmesini hedeflemektedir. Böylece davacı, dava dilekçesinde alacağın tam miktarını gösterme mecburiyetinden kurtulmakta; yargılama sırasında tespit (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İsmail Avcı, B. No: 2019/12190, 22/2/2022) (Davanın dava şartı yokluğundan reddi)
(Çetin Akboğa [GK], B. No: 2019/430, 23/3/2023)

Terörle Mücadeleden Doğan Zararlara Karşı İdare Hukukunun Genel Hükümlerine Göre Yapılan Manevi Tazminat Talebinin İncelenmeksizin Reddi

Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” kenar başlıklı 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Ayrıca bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Nazi Kaya, B. No: 2018/32619, 2/11/2023

 

Mahkeme Hakkı/Karar Hakkı


Hizmet Sözleşmesinde Şüphe Feshi Kaynaklı İhlaller

Demokratik bir toplumda vazgeçilmez bir hak niteliğindeki adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olan mahkeme hakkı, dava konusu edilen uyuşmazlığa ilişkin esaslı iddia ve savunmaların yargı merciince incelenerek değerlendirilmesini ve bir karara bağlanmasını gerektirir. Mahkeme hakkı bireylerin sadece yargılama sonucunda şeklî anlamda bir karar elde etmelerini (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Berrin Baran Eker [GK], B. No: 2018/23568, 2/7/2020)
(Emin Arda Büyük [GK], B. No: 2017/28079, 2/7/2020)

İdari Davalarda Menfaat Bağının Salt Şekilci Yorumla Değerlendirilmesi

Bazı davaların yargılama usulleri gereğince (düşme/açılmamış sayılma/karar verilmesine yer olmadığı/süre aşımı vb.) uyuşmazlığın esasının incelenemediği kararlarla da neticelenmiş olabilir. Bu durum kural olarak karar hakkı yönünden bir sorun teşkil etmez. Zira söz konusu hakkın sağladığı güvence bakımından önemli olan husus; açıldığı sırada davanın -usule ilişkin sorunlar hariç- uyuşmazlığın esasını çözüme (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Şenol Arslan, B. No: 2017/40261, 15/9/2020)
(Bayram Ali Devecioğlu, B. No: 2017/39387, 15/9/2020)

Uyuşmazlığın Esasına Yönelik Talebin Mahkeme Tarafından Karşılanmaması

Adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olan mahkeme hakkı; mahkemeye erişim hakkı, karar hakkı ve kararın icrası haklarını içerir. Karar hakkı genel itibarıyla mahkeme önüne getirilen uyuşmazlığın karara bağlanmasını isteme hakkını ifade eder. Bununla birlikte karar hakkı bireylerin sadece yargılama sonucunda şeklî anlamda bir karar elde etmelerini güvence altına almaz. Bu hak aynı zamanda, dava konusu edilen uyuşmazlığa ilişkin esaslı (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Filiz Fırat, B. No: 2014/10305, 5/12/2017)
(Ercan Soyalp, B. No: 2016/651, 24/6/2020)

Kanunla Yürümekte Olan Davaya Müdahale Edilmesi

Görülmekte olan bir dava, yargılama usulü kuralları gereğince uyuşmazlığın esasının incelenemediği birtakım kararlarla da neticelenmiş olabilir (düşme/açılmamış sayılma/karar verilmesine yer olmadığı/süre aşımı vb.). Bu durum kural olarak karar hakkı yönünden bir sorun teşkil etmez. Zira söz konusu hakkın sağladığı güvence bakımından önemli olan husus; açıldığı sırada davanın (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İbrahim Demiroğlu [GK], B. No: 2017/15698, 26/7/2019)
(Hatice Gür ve diğerleri, B. No: 2016/77884, 23/6/2020)

Temyiz İsteminin Değerlendirilmemesi

Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinin ikinci fıkrasında “hiçbir mahkemenin görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamayacağı” belirtilmiştir. Bu bağlamda Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, kişilere davanın görüldüğü mahkemeden uyuşmazlığa ilişkin bir karar verilmesini isteme güvencesini de sağlar. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mahmut Çelebi, B. No: 2016/7824, 7/11/2019)

Tarafların Yargısal Sürece Katılımlarının Sağlanmaması

Mahkeme hakkı, kişilerin haklarında açılan davadan haberdar edilmelerini, yargısal sürece katılımlarının sağlanmasını yani hukuken davanın süjesi olma özelliğinin pratiğe yansıtılmasını gerekli kılar. Dolayısıyla hakkında dava açılan bir kişinin dava ile ilgili beyan ve delillerini sunma hakkının fiilen ortadan kaldırılması mahkemeye erişim sorununu ortaya çıkarır. Özellikle davanın kesinleşmesinden sonra yargısal süreçten haberdar olan bir kişi için gerçek (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Umde İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. [GK], B. No: 2017/35282, 10/2/2022)

 

Mahkeme Hakkı/Kararın İcrası Hakkı



Yargı Kararının İcra Edilmemesi

Anayasa'nın 138. maddesinin dördüncü fıkrasına göre yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu hükümde mahkeme kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme hususunda yasama ve yürütme organları ile idare lehine herhangi bir istisnaya yer verilmemiştir. Yargı kararlarının ilgili kamu makamlarınca zamanında yerine getirilmediği bir devlette, bireylerin yargı kararıyla kendilerine sağlanan hak ve (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(A.A.A., B. No: 2018/17071, 19/11/2020)
(Songül Uçkan ve diğerleri, B. No: 2015/2070, 19/11/2020)

 

Gerekçeli Karar Hakkı


Karar Sonucunu Etkileyebilecek Nitelikteki İddiaların Karşılanmaması

Derece mahkemesi kararında esaslı iddiaların karşılanmaması veya bu iddialara makul bir gerekçe ile cevap verilmemesi hâlinde ise kanun yolu incelemesi yapan mercinin -aynı iddiaların kendisi önünde de ileri sürülmesi hâlinde- ilgili iddialara yönelik atıf yapacağı bir ilk derece mahkemesi değerlendirmesi söz konusu olmayacaktır. Bu durumda kanun yolu incelemesi yapan mercinin (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Aziz Turhan, B.S No: 2012/1269, 8/5/2014)
(Mustafa Kahraman, B. No: 2014/2388, 4/11/2014)

Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanmasında Manevi Tazminat

17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun maddi zararların özel bir giderim usulü olmakla birlikte manevi zararların karşılanmasına engel olmayan bir yasadır. Bu yol, 5233 sayılı Kanun dışında idari yargıda genel hükümlere başvurularak uğranılan zararın tazminine imkân sağlamaktadır. Danıştay içtihatlarında da belirtildiği üzere, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu kapsamında (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Abbas Emre, B. No: 2014/5005, 6/1/2016)
(Ramazan Ayder, B. No: 2013/5690, 23/3/2016)

Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Yönelik Koruma Tedbiri Kararlarına Yapılan İtirazlarda İddia ve Delillerin Tartışılmaması

8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 5. maddesinde örnek olarak bir kısım önleyici koruma tedbirleri belirlenmiş, 8. maddenin (3) numaralı fıkrasında Kanun’un 4. maddesinde belirtilen ve hâkim tarafından verilebilen koruyucu tedbir kararları için şiddetin varlığı hususunda delil veya belge aranmayacağı ifade edilmiştir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Salih Söylemezoğlu, B. No: 2013/3758, 6/1/2016)
(Erdal Türkmen, B. No: 2016/2100, 4/4/2019)

İlgisiz/Yetersiz Gerekçe

Gerekçelendirme, davanın sonucuna etkili olay, olgu ve argümanları açıklamak yükümlülüğü olmakla birlikte, bu şekildeki gerekçelendirmenin mutlaka detaylı olması şart değildir. Bir davada tarafların, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri için usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün içerik ve kapsamı ile bu hükme varılırken mahkemenin neleri dikkate aldığı ya da almadığını gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Nilgün Gökay ve diğerleri, B. No: 2014/3303, 12/1/2017)
(İnan Gök, B. No: 2018/1936, 28/1/2021)

 

Silahların Eşitliği İlkesi / Çelişmeli Yargılama İlkesi


İdare Tarafından Sunulup Hükme Esas Alınan Belgelere Karşı Savunma İmkânının Verilmemesi

Silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Bülent Karataş, B. No: 2013/6428, 26/6/2014)
(M.Ş.B., B. No: 2013/2202, 20/11/2014) 

Davada Kusuru Bulunduğu İleri Sürülen İdari Kuruma Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması

Genel anlamda hakkaniyete uygun bir yargılamanın yürütülebilmesi için silahların eşitliği ilkesi ışığında taraflara tanık delili de dâhil olmak üzere delillerini sunma, inceletme noktasında uygun imkânların tanınması ve yargılamaya etkin katılımlarının sağlanması gerekir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mustafa Kupal, B. No: 2013/7727, 4/2/2016)
(Ahmet Korkmaz, B. No: 2014/16232, 25/1/2018)

Kanun Çıkarılarak Yürümekte Olan Davaya Müdahale Edilmesi

Devletin, kendisi taraf olsun ya da olmasın, davanın taraflarından birini diğerine nazaran önemli ölçüde avantajlı hale getiren kanuni düzenlemeler yapması, silahların eşitliği ilkesi ve dolayısıyla yargılamanın hakkaniyete uygun yürütülmesi kuralına aykırılık oluşturur. Bir başka ifadeyle yasama organının, yargılamadaki taraflardan birinin lehine sonuç doğuracak şekilde kanun çıkarttığı durumlarda, davanın taraflarının eşit konumda olduğu söylenemez. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Yasemin Mutlu, B. No: 2013/1426, 25/3/2014)
(Zekiye Şanlı, B. No: 2012/931, 26/6/2014)

Karar Sonucunu Etkileyecek Nitelikteki İddiaların Araştırılmaması/İdarenin Anlatımına Üstünlük Tanınması

Kural olarak Anayasa Mahkemesinin görevi herhangi bir davada bilirkişi raporu veya uzman mütalaasının gerekli olup olmadığına karar vermek değildir. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesinin tarafların öne sürdüğü ve esasa etkili olan iddiaların işin mahiyetinin gerektirdiği ölçüde incelenip incelenmediğini ve özellikle ispat külfeti konusunda taraflardan birinin diğerine nazaran (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Çetin Emre Haytoğlu ve Okan Özcan, B. No: 2016/11861, 13/6/2019)
(Perihan Yılmaz, B. No: 2018/13753, 2/12/2020)

Bilirkişi Raporunun Taraflara Bildirilmemesi

Silahların eşitliği ilkesinin tamamlayıcısı olan çelişmeli yargılama ilkesi, kural olarak bir hukuk ya da ceza davasında tüm taraflara, gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkânı vermektedir. Bu çerçevede başvuranların bilirkişi raporunun sonucuna itiraz edememesi ya da delillerle ilgili görüş bildirmelerine fırsat verilmemesi çelişmeli yargılama ilkesinin ihlali olarak değerlendirilebilmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Murat Yasan, B. No: 2015/6802, 8/1/2020)
(İdris Tan Kamer ve Mustafa Aycan, B. No: 2018/20175, 19/11/2020)

Hukuki Dinlenilme Hakkının Usulüne Uygun Olarak Kullandırılmaması

Genel anlamda hakkaniyete uygun bir yargılamanın yürütülebilmesi için silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri ışığında taraflara tanık delili dâhil olmak üzere delillerini sunma ve inceletmek için uygun imkânların tanınması gerekir. Bu anlamda, delillere ilişkin dengesizlik veya hakkaniyetsizlik iddiaları yargılamanın bütünü ışığında değerlendirilmelidir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Elife Berktaş, B. No: 2013/4684, 19/11/2015)
(Medeni Alpkaya, B. No: 2013/3078, 21/1/2016)

Delillerin Sunulmasında Eşit İmkânların Sağlanması

Genel anlamda hakkaniyete uygun bir yargılamanın yürütülebilmesi için silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri ışığında, taraflara iddialarını sunmak hususunda uygun olanakların sağlanması şarttır. Bu anlamda, delillere ilişkin dengesizlik veya hakkaniyetsizlik iddialarının da yargılamanın bütünü ışığında değerlendirilmesi gerekir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Emine Yıldız, B. No: 2014/12324, 1/2/2017) (Yemin)
(Atif Öktem, B. No: 2018/22015, 13/4/2021) (Keşif)

Delillerin Açıkça Keyfi veya Hakkaniyetsiz Biçimde İncelenmesi ve Değerlendirilmesi

Yapılan yargılama sırasında tanık dinletme hakkı da dâhil olmak üzere delillerin ibrazı ve değerlendirilmesi ile delillere ilişkin temel usuli güvencelere riayet edilmesi, adil yargılanma hakkının somut görünümleri arasında yer almaktadır. Yargılama makamları yargılamanın taraflarınca ileri sürülen iddiaları ve gösterdikleri delilleri gereği gibi incelemek zorundadır. Bununla birlikte, belirli (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İsmail Ediş, B. No: 2012/354, 31/12/2014)

İdari İşlemdekinden Farklı Gerekçe (Sebep İkamesi) ile Reddedilen Davada Görüş ve İtirazları Sunamama

Açılan bir davada idarece ileri sürülmemiş ancak idari yargı yerince dosyanın incelenmesi sonucu başka bir neden saptanmış ve idarece ileri sürülen nedenin hukuken geçerli olmadığı belirlenmiş ise idarenin ileri sürdüğü nedenin bir yana bırakılarak dosyadan saptanan nedene göre uyuşmazlığın çözümlenebilmesine idare hukukunda "sebep ikamesi" adı verilmektedir. Dosyadan saptanan bu (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Koray Erdoğan, B. No: 2013/1989, 10/3/2016)

Duruşma Gün ve Saatinin Hatalı Bildirilmesi

Silahların eşitliği ilkesinin tamamlayıcısı olan çelişmeli yargılanma hakkı, kural olarak bir hukuk ya da ceza davasında tüm taraflara, gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkânı vermektedir. Bu çerçevede bilirkişi raporunun hazırlanma sürecine (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Faik Gümüş, B. No: 2012/603, 20/2/2014)

Hüküm Açısından Belirleyici Delillerin Değerlendirilmemesi

Ceza davaları ile medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin davaların usul kuralları da dâhil olmak üzere yargılamanın tüm aşamalarında silahların eşitliği ilkesi ve çelişmeli yargılama hakkının güvence altına alınarak adil yargılanma hakkının korunması hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Asıl kural tarafların eşit şartlarda (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Sözdar Oral, B. No: 2018/21028, 13/9/2022)
(Tayfun Cengiz (2) [GK], B. No: 2018/466, 27/10/2022)

Kanun Yollarına Başvuru Yapıldığının Bildirilmesi/İlgili Dilekçelerin Tebliği

Ceza davaları ile medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin davaların usul kuralları da dâhil olmak üzere yargılamanın tüm aşamalarında silahların eşitliği ilkesi ve çelişmeli yargılama hakkının güvence altına alınarak adil yargılanma hakkının korunması hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Asıl kural; tarafların eşit şartlarda yargılamaya katılımının sağlanması, gösterdikleri kanıtlardan ve (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İnan Gök, B. No: 2018/1936, 28/1/2021)
(M.Ö. ve diğerleri, B. No: 2018/33221, 14/4/2022)

 

Masumiyet Karinesi

Ceza Davasıyla Bağlantılı Davalarda Masumiyet Karinesinin İhlali

Masumiyet karinesi, hakkında suç isnadı bulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hüküm tesis edilene kadar masum sayılması gerektiğini ifade etmekte ve hukuk devleti ilkesinin bir gereğini oluşturmaktadır.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Oğuz Tiftikçier, B. No: 2013/2091, 4/11/2015) (HAGB)
(Ömer Aybar, B. No: 2013/6974, 14/4/2016) (HAGB)

Aksi İspat Edilemeyecek Karineye Dayanılarak Başka Bir Eylem ile Başvurucu Arasında Bağ Kurulması

Masumiyet karinesi kapsamında yer alan ve iddia edenin iddiasını ispatla yükümlü olması kuralı, Anayasa’nın 38. maddesinin gerekçesinde de açıkça ifade edilmiştir. Bununla birlikte genel anlamda suçun kanıtlanması yükümlülüğü iddia edende kaldığı sürece, savunmasını oluşturmak için ispat yükünü sanığa devreden kurallar ile hukuki veya fiilî varsayımların olduğu (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Ahmet Altuntaş ve diğerleri [GK], B. No: 2015/19616, 17/5/2018)
(Mehmet Şirin Akın, B. No: 2015/17644, 3/7/2018)

Mahkeme Kararında Yapılan Değerlendirme ve İfadelerin Masumiyet Karinesini İhlal Edici Mahiyette Olması (Aile Mahkemesi-Şiddet Uygulayan Tabiri)

Masumiyet karinesi değerlendirilirken hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olmayan kişilerle ilgili olarak yapılan diğer yargılamalar sonucunda verilen mahkeme kararlarında geçen ifadelerin dikkatli ve özenli kullanılması, ifadelerin bağlam ve amacını aşacak şekilde kullanılıp kullanılmadığının somut olay koşullarında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(S.M. [GK], B. No: 2016/6038, 20/6/2019)
(A.B., B. No: 2018/2626, 14/10/2020)

Ceza Davası Devam Ederken Diğer Kamu Makamlarının Masumiyet Karinesini İhlali

Ceza muhakemesiyle eş zamanlı olarak yürütülen, bir başka ifadeyle kişinin henüz suç isnadı altında olduğu, ceza makamları tarafından hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı süreçte devam eden soruşturma ve yargılamalarda masumiyet karinesi bakımından önemli olan husus kamu makamlarının işlem ya da kararlarında belirttikleri gerekçeler veya kullandıkları dil nedeniyle bireye (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(İsmet Karabulut (2), B. No: 2020/24390, 5/10/2023)

 

Makul Sürede Yargılanma Hakkı

Medeni Hak ve Yükümlülüklere İlişkin Davalarda Makul Sürenin Aşılması

Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013)
(Muhittin Kaya ve Muhittin Kaya İnşaat Taahhüt Madencilik Gıda Turizm Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., B. No: 2013/1213, 4/12/2013)

Makul sürede yargılanma hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkı

Anayasa’nın 40. maddesinde, Anayasa'da güvence altına alınmış hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkesin yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkı (etkili başvuru hakkı) güvence altına alınmıştır. Etkili başvuru hakkı, kamusal görev ve yetkilerin kullanımında temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilip edilmediğinin denetlenmesinin bir yolu olarak düzenlenmiştir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Nevriye Kuruç [GK], B. No: 2021/58970, 5/7/2022)

Makul Sürede Yargılanma Hakkına İlişkin İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna Yapılan Başvuruların Daha Önce Anayasa Mahkemesine veya AİHM’e Yapılan Başvuruların Süresinde Yapılmadığı Gerekçesiyle Reddi

Anayasa Mahkemesi makul sürede yargılanma hakkına ilişkin şikâyetleri uzun süre başvuru yollarının tüketilmesi şartının sağlanması aranmadan ilk elden (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Doğan Özmen, B. No: 2019/16485, 10/5/2023)
(Mehmet Kanıcıoğlu, B. No: 2019/21926, 10/5/2023)

İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Tarafından Hükmedilen Tazminatın Yetersiz Olması

Anayasa Mahkemesinin bir ihlal iddiasının giderilmesi için etkili olarak görüp tüketilmesi gerektiğini belirttiği bir başvuru yoluna başvurulduktan sonra yapılacak bireysel başvurularda ihlal iddialarının yine ilk başvuruda ihlal edildiği ileri sürülen hak yönünden incelenebileceği tabidir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(A.T. ve diğerleri, B. No: 2020/26878, 24/5/2023)

 

Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkı

5233 Sayılı Kanun Kapsamının Köy Boşaltma ile Sınırlı Tutulması (Öznel Durumların Dikkate Alınmaması)

5233 sayılı Kanun, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddi zararlarının yargı yoluna gidilmesine gerek kalmaksızın, idarece en kısa süre içerisinde ve tam olarak tespit edilerek, sulh yoluyla karşılanmasını (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Cahit Tekin, B. No: 2013/2744, 16/7/2014)
(Şamil İçyer ve diğerleri, B. No: 2014/3374, 20/1/2016)

İçtihat Farklılıklarının Uzun Süre Giderilmemesi (Yargıtay Daireleri)

Hukuk kurallarının ne şekilde yorumlanacağı veya birden fazla yorumunun mümkün olduğu durumlarda bu yorumlardan hangisinin benimseneceği derece mahkemelerinin yetkisinde olan bir husustur. Anayasa Mahkemesinin kanunilik ilkesi bağlamındaki görevi, hukuk kurallarının birden fazla yorumunun varlığının hukuki belirlilik ve öngörülebilirliği etkileyip etkilemediğini tespit etmektir.(...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Yasemin Bodur, B. No: 2017/29896, 25/12/2018)
(Demet Yalçın ve diğerleri, B. No: 2017/31387, 24/6/2020)

Benzer Nitelikteki Davalarda Hukuki Belirsizliğe Yol Açacak Biçimde Farklı Karar Verilmesi

Yargısal kararlardaki değişiklikler, hukukun dinamizmini ve mahkemelerin yaklaşımlarını yaşanan gelişmelere uyarlama kabiliyetlerini yansıtması yönüyle olumludur. Ancak, uygulamadaki birlikteliği sağlamaları beklenen yüksek mahkemeler içinde yer alan dairelerin benzer davalarda tatmin edici bir gerekçe göstermeksizin farklı sonuçlara ulaşmaları, bir kararın belirli bir daireye düştüğü takdirde onanacağı, başka bir daire tarafından ele alındığı takdirde (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Türkan Bal [GK], B. No: 2013/6932, 6/1/2015)
(Ahmet Gül ve diğerleri, B. No: 2014/1182, 22/9/2016)

Yargılamada Açık ve Bariz Takdir Hatası

Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Kenan Özteriş, B. No: 2012/989, 19/12/2013)
(Medeni Batur, B. No: 2014/19704, 15/6/2016)

Vazife Malullüğü Tespitinde Özel Askerlik Koşullarının Değerlendirilmemesi

Kural olarak Anayasa Mahkemesinin görevi herhangi bir davada bilirkişi raporu veya uzman mütalaasının gerekli olup olmadığına karar vermek değildir. Bilirkişi raporu benzeri delillerin kabul edilebilirliği ve değerlendirilmesi hususları derece mahkemelerinin yetkisi dâhilindedir. Bununla birlikte Anayasa'daki hakların etkili bir biçimde korunması için davaya bakan mahkemelerin (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mehmet Çelikkıran, B. No: 2013/9648, 20/1/2016)
(Aydın Davut, B. No: 2014/5641, 22/9/2016)

Mahkemece Ulaşılan Kanaatin, Kanun Hükmünün Öngörülebilir Olmayan Genişletici Yorumuna Dayanması (Yargılamadaki Usul Güvencelerinin Anlamsız Hale Getirilmesi)

Hak ve özgürlükleri sınırlandıran hükümlerin kamu makamlarınca geniş yorumlanması bireyler açısından öngörülemez sonuçlar doğurabileceğinden hukuk devletine aykırılık teşkil etmenin yanında adil yargılanma hakkını da zedeler. Adil yargılanma hakkı, uyuşmazlıklarda uygulanacak hukuk kurallarının öngörülebilir olmasını zorunlu kılmaktadır. Türk anayasal (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(M.B. [GK], B. No: 2018/37392, 23/7/2020)
(A.K. ve diğerleri, B. No: 2018/12324, 4/11/2020)

Derin ve Süregelen İçtihat Farklılıklarının Uzun Süre Giderilmemesi

Yargısal kararlardaki değişiklikler, hukukun dinamizmini ve mahkemelerin yaklaşımlarını yaşanan gelişmelere uyarlama kabiliyetlerini yansıtması yönüyle olumludur. Ancak uygulamadaki birlikteliği sağlaması beklenen yüksek mahkemeler içinde yer alan dairelerin benzer davalarda tatmin edici bir gerekçe göstermeksizin farklı sonuçlara ulaşması, bir kararın belirli bir daireye düştüğü takdirde onanacağı, başka bir daire tarafından ele alındığı takdirde (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Aziz Buluntu ve Fırat Savğa, B. No: 2017/22650, 13/2/2020)
(Teslime Aydoğan, B. No: 2015/4255, 9/6/2020)

Kesin Nitelikteki Mahkeme Hükmünün İcra Edilebilirliğinin Yeni Bir Mahkeme Kararıyla Etkisiz Hâle Getirilmesi

Yürürlükteki mevzuata göre kesinleşmiş olan mahkeme kararının maddi hata denetimi adı altında yeniden delil değerlendirilmesi yapılarak hükmün esasını değiştirecek şekilde kanun yolu denetimine tabi kılınması mümkün değildir. 6100 sayılı Kanun'un 304. maddesine göre maddi hata düzeltim yoluyla ancak yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar düzeltilebilir. Dolayısıyla (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mustafa Altın [GK], B. No: 2018/10018, 27/10/2021)
(Hasan Bozkurt ve Uğur Kılıç, B. No: 2019/9296, 14/4/2022)

 

Suç ve Cezaların Kanuniliği İlkesi

Yürütme Organının Sınırları Kanunla Belirlenmiş Bir Yetkiye Dayanmaksızın, Düzenleyici İşlemleri ile Suç ve Ceza İhdas Etmesi

Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanunda gösterilmesi; kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Recep Yılmaz Yazıcıoğlu, B. No: 2017/33714, 25/5/2022)

Yargı Kararında Lehe Kanun Hükümlerinin Dikkate Alınmaması

Anayasa’nın 38. maddesinin birinci fıkrasında, “Kimse, ... kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz” denilerek “suçta kanunilik”, üçüncü fıkrasında da “ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek, “cezada kanunilik” ilkeleri güvence altına alınmıştır. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, hukuk devletinin kurucu unsurlarındandır. Kanunilik ilkesi, genel olarak bütün hak ve özgürlüklerin düzenlenmesinde (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Mahmut Manbaki, B. No: 2012/731, 15/10/2014)
(Onmed Tıbbi Ürünler Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti., B. No: 2016/8342, 17/6/2020)

 

Duruşmada Hazır Bulunma Hakkı

Sanığın Delillerin Tartışıldığı Duruşmalara Etkili Katılımının Sağlanması (Videokonferans Bağlantısıyla Duruşma)

Anayasa Mahkemesi medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıklarda tarafların SEGBİS aracılığı ile duruşmaya katılımlarının sağlanmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale oluşturduğunu tespit ederek bu müdahalenin ihlal oluşturup  (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Emrah Yayla [GK], B. No: 2017/38732, 6/2/2020)
(Abdulkahar Aksoy ve diğerleri, B. No: 2016/25089, 10/6/2020)

Ceza İnfaz Kurumunda Disiplin Cezasına İlişkin Davada Sözlü Yargılanma Hakkına Müdahalenin Kanuni Dayanağının Olmaması

Gerek hukuk gerekse ceza yargılamalarında duruşma yapılmamasını haklı kılabilecek koşullar ilgili uyuşmazlığın niteliğine ve esas itibarıyla derece mahkemelerince karara bağlanacak meselenin mahiyetine bağlıdır. Bu kapsamda yapılan incelemelerde -duruşma yapılması usul kurallarına göre (...) Devamı için tıklayınız.

İlgili Kararlar
(Talet Şanlı [GK], B. No: 2017/20526, 17/1/2023)
(Aziz Yalçın ve Hikmet Çalağan, B. No: 2019/28807, 19/12/2023)