3.1.2020

BB 1/20

Hükümlünün Bireysel Başvuruya Esas Belgelerinin Avukatına Gönderilmemesi Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi

Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 19/11/2019 tarihinde, Candaş Kat (B. No: 2015/18467) başvurusunda Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar

Başvurucu Ceza İnfaz Kurumunda bulunan diğer hükümlülerle birlikte hazırladığı mizah dergisini dışarıda bulunan bir şahsa göndermek istemiş, belgenin bir kısmı sakıncalı bulunarak gönderilmesi engellenmiştir. Başvurucunun Ceza İnfaz Kurumunun anılan kararına karşı yaptığı şikâyet de reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Başvurucu, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması amacıyla hazırladığı dilekçe ve eklerini posta yoluyla avukatına gönderilmek üzere Ceza İnfaz Kurumu idaresine teslim etmiştir.

Ceza İnfaz Kurumu idaresi mektubu incelenmesi için İnfaz Hâkimliğine göndermiştir. İnfaz Hâkimliği söz konusu belgelerin savunma amaçlı olmadığı, siyasi örgüt propagandası içerikli karikatürlerin ve yazıların avukat aracılığı ile kamuoyuna ulaşmasının amaçlandığı gerekçesiyle anılan belgelerin bulunduğu mektubun ilgili kişiye gönderilmemesine karar vermiştir. Başvurucunun İnfaz Hâkimliğinin bu kararına itirazı da reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu; Ceza İnfaz Kurumundan bireysel başvuru yapması için avukatına posta yoluyla göndermek istediği belgelerin idarece engellenmesi nedeniyle bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. 

Mahkemenin Değerlendirmesi

Bireysel başvuru, kamu gücü kullanan otoritelerin işlem ve eylemleri sonucu bazı anayasal hakları ihlal edilenler tarafından olağan hukuk yolları tüketildikten sonra ihlalin tespiti ve giderilmesi amacıyla Anayasa Mahkemesine başvuru imkânı tanıyan anayasal bir haktır.

Bireysel başvuru, hak ve özgürlüklerin korunmasının en önemli araçlarından biridir. Bu nedenle idari ve yargısal kuruluşlar, temel hak veya özgürlüklerinin ihlal edildiğini düşünen kişilerin bu yola başvurmalarını engelleyici veya zorlaştırıcı tutum ve davranışlardan kaçınmakla yükümlüdür. İdari ve yargısal otoritelerin aldıkları idari veya fiilî tedbirlerle kişilerin bireysel başvuru yapmalarını engellemesi veya zorlaştırması bu hakkın ihlaline yol açabilir.

Özellikle idarenin fiilî kontrolü altında bulunan kişilerin idarenin kolaylaştırıcı rolüne daha fazla muhtaç oldukları gözönünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla bu kişilerin bireysel başvuruda bulunabilmeleri hususunda destek sağlayacak kişi veya materyallere erişimlerinin tamamen engellenmesi bireysel başvuru hakkının ihlaline neden olabilir. Bu engelleme ilgili mevzuatın yetersizliğinden kaynaklanabileceği gibi yetkili makamların keyfî tutumlarına bağlı olarak da gerçekleşebilir.

Bunun yanında bireysel başvuru sisteminin etkili işlemesi bakımından başvurucuların şikâyetlerini geri çekmesi veya değiştirmesi için yetkililerin hiçbir baskısına maruz kalmamaları da son derece önemlidir.

Somut olayda başvurucunun bireysel başvuruda bulunması amacıyla avukatına gönderdiği belgelerin gerçekten bireysel başvuruda bulunulması amacına yönelik olup olmadığının yetkili makamlar tarafından değerlendirilmesi gerekir. Söz konusu değerlendirmeyi yapan İnfaz Hâkimliği tarafından "siyasi örgüt propagandası" şeklinde, ilgili belgelerin neden sakıncalı olduğunu ortaya koymaktan uzak, muğlak bir ifade kullanılmıştır.

İnfaz Hâkimliği tarafından, Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvuruyla ilgili dilekçeler ve daha önce sakıncalı bulunan dergi içeriği arasında hiçbir ayrım yapılmamıştır. Ayrıca belgelerin Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvuruyla ilgili olmadığı konusunda da son derece ilgisiz ve yetersiz bir gerekçeye yer verildiği değerlendirilmiştir.

Başvurucunun Anayasa Mahkemesine yapacağı bireysel başvuruyla ilgili hazırladığı belgeleri avukatına gönderememesi nedeniyle bireysel başvuruda bulunmasının tamamen imkânsız hâle getirilip getirilmediği de değerlendirilmelidir.

Başvurucunun vekil aracılığıyla bireysel başvuruda bulunması zorunlu olmayıp kendisinin de Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla doğrudan bireysel başvuruda bulunması mümkündür. Buna karşın, Ceza İnfaz Kurumunda bulunan başvurucunun idarenin fiilî kontrolü altında olması nedeniyle bireysel başvuru hakkını etkin kullanabilmesi yönünden sınırlı imkânlara sahip olduğu ve bu konuda diğer insanlara göre dezavantajlı konumda bulunduğu dikkate alınmalıdır.

İnfaz Hâkimliği ise somut olayda, Ceza İnfaz Kurumunda bulunan başvurucunun avukat yardımından yararlanmaksızın bireysel başvuruda bulunmasını beklemeyi haklı kılacak bir gerekliliğin varlığını ortaya koyamamıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.