15.2.2019

BB 11/19

Milletvekili Adaylığı İçin İstifa Eden Kamu Görevlisinin Mesleğe Dönüş Talebinin Reddi Nedeniyle Seçilme Hakkının İhlal Edilmediği

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 17/1/2019 tarihinde, Mustafa Hamarat (B. No: 2015/19496) başvurusunda Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.

Olaylar 

Başvurucu, bir büyükşehir belediyesinin hukuk müşavirliğinde avukat kadrosunda çalışırken milletvekili seçimlerinde aday olmak için idareye müracaat ederek görevinden ayrılma isteğinde bulunmuştur. İdare tarafından başvurucunun isteği kabul edilmiş ve başvurucu görevinden ayrılmıştır.

Herhangi bir parti ile adaylık hususunda mutabakat sağlayamayan başvurucu, milletvekilliği seçim sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesin olarak açıklanmasından sonra göreve dönüş talebinde bulunmuştur.

İdare, bağımsız aday veya herhangi bir siyasi partiden aday ya da aday adayı olunduğuna dair belgenin getirilmesi hâlinde atama yapılacağını belirterek başvurucunun talebini reddetmiştir.

Başvurucunun, bu işleme karşı İdare Mahkemesinde açtığı iptal davası reddedilmiştir. Temyiz başvurusu üzerine karar, Danıştay tarafından onanmış, karar düzeltme talebi de kabul edilmemiştir.

İddialar

 Başvurucu; milletvekili adayı olmak için görevinden ayrılması sonrası aday adayı ya da aday olmadığı için görevine tekrar kabul edilmemesi nedeniyle seçilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

 Mahkemenin Değerlendirmesi

 Devlet, kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak için kamu hizmetlerini yürüten görevlilerin haklı bir mazerete dayanmayacak şekilde görevlerine ara vermelerini engellemeye yönelik tedbirler öngörebilir.

Kişi, kamu görevine kendi isteği ile girmekle bu statünün gerektirdiği ayrıcalıklardan yararlanmayı ve külfetlere katlanmayı kabul etmiş sayılır ve bu kapsamda üstlenmiş olduğu kamu hizmetini kesintisiz olarak yerine getirmek durumundadır. Bir kamu görevlisi kanunun öngördüğü hâller ve mücbir sebep dışında işini bırakamaz.

Somut olayda başvurucu, seçimde aday olmak için istifa etmesine ya da aday veya aday adayı olmasına herhangi bir engel çıkarıldığına ilişkin bir iddia ileri sürmemiştir. Dolayısıyla başvurucunun adaylık sürecine veya seçim çalışmalarına herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır.

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un ek 7. maddesinde, milletvekili ve mahalli idareler seçimlerinde seçilme hakkını kullanmak amacıyla görevlerinden çekilen devlet memurlarının görevlerine dönebilmeleri için seçimlerde aday ve aday adayı olmaları koşulu aranmaktadır. Bu koşulun aranmasıyla kamu hizmetlerinde görevli kişilerin seçimleri gerekçe göstererek görevden çekilme imkânını kötüye kullanmalarının önlenmesinin ve bu suretle kamu hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanmasının amaçlandığı görülmektedir.

Başvurucunun kanunla sağlanan seçilme hakkını kullanırken yine kanunun öngördüğü koşullara titizlikle riayet etmesi gerektiği açıktır. Bununla bağlantılı olarak başvurucunun görevden çekilme sonrasında aday veya aday adayı olmaması durumunda mesleğe geri dönemeyeceğini bilebilecek durumda olduğu gözönünde bulundurulmuştur.

 Kamu otoritelerinin sahip olduğu takdir payı da gözetildiğinde, kamu hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanması amacı bakımından başvurucunun seçilme hakkına yapılan müdahalenin onun siyasal hayata katılımını engelleyici veya seçilme hakkının kullanılmasını zorlaştırıcı mahiyette olmadığı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak başvurucunun seçilme hakkına yapılan müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği söylenemez.

Öte yandan, başvurucuya yüklenen külfeti dengeleyici mekanizmaların bulunduğu da görülmüştür. Başvurucunun milletvekili adayı olmak için istifa etmesini müteakip görevine tekrar kabul edilmemesinin asıl olarak başvurucunun aday veya aday adayı olmaması, başka bir deyişle göreve dönmenin koşullarını yerine getirmemesi nedeniyle olduğu göz önünde bulundurulmuş ve bu sonuca varılmasında başvurucunun büyük payının olduğu değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak başvurucunun seçilme hakkına yönelik müdahalenin seçilme hakkını aşırı derecede sınırlamadığı ve kamu hizmetlerinin sürekliğini sağlamaya yönelik meşru amaç karşısında orantısız olmadığı kanaatine varılmıştır. 

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.