Bireysel Başvuru Basın Duyuruları

20.11.2018
BB 67/18
Mülkiyet Hakkının İhlali İddiasının, Sonradan Ortaya Çıkan Başvuru Yolu Bulunması Nedeniyle Kabul Edilemez Olduğu
Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü 30/10/2018 tarihinde, Murat Emrah Emre (B. No: 2018/1275) başvurusunda Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. |
Olaylar
Başvuru konusu bağımsız bölümü de kapsayan imar planında Belediye Meclisinin kararıyla değişiklik yapılmış ve yapı ruhsatı ile yapı kullanım izin belgesi verilmiştir.
Bahsi geçen imar planı değişikliği İdare Mahkemesince iptal edilmiş, karar Danıştay tarafından onanmıştır. İmar planı değişikliği iptal edildiği için yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi de iptal edilmiş ve başvuru konusu taşınmaz mühürlenmiştir.
Başvurucu, mühürleme işleminin iptali talebiyle İdare Mahkemesine başvurmuş, Mahkeme uyuşmazlık konusu idari işlemin iptaline karar vermiştir. İstinaf istemi üzerine Bölge İdare Mahkemesince ilk derece mahkemesinin iptal kararı kaldırılarak kesin olarak davanın reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, daha önce verilen idari yargı kararları çerçevesinde dava konusu mühürleme işleminin yapıldığına işaret edilerek bu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. Başvurucu, kararın kendisine tebliğ edilmesinin ardından bireysel başvuruda bulunmuştur.
İddialar
Başvurucu, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin iptal edilerek yapının yıkımına ve mühürlenmesine karar verilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Somut olayda başvurucuya ait bağımsız bölümün yıkımına ve mühürlenmesine karar verilmesinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği kuşkusuzdur.
Başvurunun incelenmesi sırasında yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 16. maddesi ile afet risklerine hazırlık gerekçesiyle ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bu Bakanlığın yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara başvuru yapılması üzerine Yapı Kayıt Belgesi verilmesi öngörülmüştür. Yine aynı maddede Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği hüküm altına alınmıştır.
Bireysel başvuru yapıldıktan sonra yeni bir başvuru yolunun oluşturulması hâlinde Anayasa Mahkemesinin görevi, söz konusu başvuru yolunun düzenleniş şekli itibarıyla ulaşılabilir, makul bir başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip olup olmadığını değerlendirmektir.
Kişileri yüksek bir mali külfet altına sokmaması ve kişilere makul bir süre içinde başvuru imkânı tanıyarak başvuruda kolaylık sağlaması da dikkate alındığında sonradan oluşturulan bu başvuru yolunun ulaşılabilir olduğu görülmüştür.
3194 sayılı Kanun'un geçici 16. maddesinde öngörülen başvuru koşulları bir bütün olarak değerlendirildiğinde objektif ve makul olduğu, başvuruculara aşırı külfet yüklemediği, yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle, başvurucunun ihlal iddiaları dikkate alındığında ilk bakışta ulaşılabilir, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görünen bu başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin, bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir. |