Bireysel Başvuru Basın Duyuruları

10.7.2019
BB 64/19
Sendikanın Çağrısına Uyarak Göreve Gitmeyen Öğretmenin Aylıktan Kesme Cezası ile Cezalandırılması Nedeniyle Örgütlenme Özgürlüğünün İhlal Edilmediği
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 22/5/2019 tarihinde, Ahmet Parmaksız (B. No: 2017/29263) başvurusunda Anayasa'nın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar vermiştir. |
Olaylar
Öğretmen olan başvurucu, DAEŞ terör örgütünün Kobani’ye yönelik saldırılarını kınamak amacıyla bağlı bulunduğu sendikanın eylem çağrısı üzerine iki gün görevine gitmemiştir.
İdare, mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuya aylıktan kesme cezası vermiştir. Başvurucunun cezanın iptali talebiyle İdare Mahkemesine açtığı dava reddedilmiştir. Başvurucu, Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf başvurusunda bulunmuş, Mahkeme istinaf talebinin reddine kesin olarak karar vermiştir.
İddialar
Başvurucu; sendikal faaliyetlerinden dolayı disiplin cezasıyla cezalandırılması nedeniyle örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Ülkemizde kamu görevlilerinin grev hakkı bulunmamakla birlikte üyesi oldukları sendikaların, üyelerinin mesleki çıkarlarıyla ilgili kararları doğrultusunda iş bırakma şeklindeki eylem türüne başvurabilmekte ve yaptırımla karşılaşabilmektedir.
İş bırakma eylemleri karşısında idarenin ve yargının bir bütün olarak yeknesak hareket etmesini sağlayacak mevzuat düzenlemeleri bulunmamaktadır. Bununla birlikte yargı kararlarında Anayasa'nın 51. maddesi kapsamında kalan ve sendika üyelerinin ekonomik ve sosyal haklarını korumak için yapılan faaliyetler kapsamında işe gidilmemesi hâlinde kişinin mazeret iznini kullandığı kabul edilmektedir.
Nitekim Anayasa Mahkemesi kamu görevlilerinin çıkarları kapsamında kalan özlük ve parasal hakları, çalışma koşullarının korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi gibi konulara dikkat çekilmesi ve kamuoyu oluşturulması amacıyla sendikaların aldıkları kararlar uyarınca iş bırakma eylemlerine katılan kişilere disiplin cezası verilmesini sendika hakkına müdahale olarak kabul etmiştir.
Başvuruya konu eylem ise sendika üyelerinin ekonomik ve sosyal menfaatleriyle doğrudan ilgili olmayan ve politik yönü ağır basan bir amaca sahiptir. Bir kamu görevlisi kanunun öngördüğü hâller ve mücbir sebep dışında işini bırakamaz.
Sendika üyelerinin ekonomik ve sosyal menfaatleriyle doğrudan ilgili olmayan ve politik yönü ağır basan bir amaçla işe gitmemek şeklinde bir eylemin yol açacağı sonuçlara devlet idaresinin ve toplumun katlanmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Kamu otoritelerinin sahip olduğu takdir payı da gözetildiğinde kamu hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanması amacı bakımından başvurucunun örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahalenin onun siyasal hayata katılımını engelleyici veya önemli ölçüde zorlaştırarak etkisini ortadan kaldıracak mahiyette ve orantısız olmadığı değerlendirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar vermiştir.
Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir. |