14.12.2018

BB 76/18

Sermaye Piyasası Kurallarına Aykırılık Nedeniyle İdari Para Cezası Verilmesinin Mülkiyet Hakkını İhlal Etmediği

Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü 10/10/2018 tarihinde, Mars Sinema Turizm ve Sportif Tesisler İşletmeciliği A.Ş. (B. No: 2017/23849) başvurusunda Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.

Olaylar

Sinema salonu ile spor tesisleri işleten başvurucu, bir şirketin çoğunluk hisselerini devralmış, bu şirket üzerinde kontrol uygulayan holding de başvurucu üzerinde kontrol uygulayan şirketin yüzde 50 hissesini devralmıştır. Devir işlemi Rekabet Kurulunca onaylanmıştır.

Bu kapsamda İstanbul, Antalya ve İzmir'de bulunan üç adet sinema başka bir şirkete devredilmiş, bu şirket de belirli bir meblağı ödemeyi taahhüt etmiştir.

Rekabet Kurulu kararına karşı açılan davada Danıştay yürütmenin durdurulmasına karar vermiş, bu karara karşı yapılan itiraz Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Davacının feragati nedeniyle Danıştay davanın reddine karar vermiştir.

Üç adet sinemayı devralan şirket, söz konusu davayı gerekçe göstererek sözleşmenin aldatma nedeniyle iptal edilmesi ve borçlu olunmadığının tespiti istemiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) sinemaları devreden şirkete, şirketin sermaye yapısına ilişkin Rekabet Kurulu kararına karşı dava açılmasına, bu davada yürütmenin durdurulmasına karar verilmesine ve davacının davasından feragat etmesine ilişkin hususların kamuya duyurulmadığı, ayrıca aleyhlerine açılan dava ile ilgili olarak herhangi bir özel durum açıklaması yapılmadığı gerekçesiyle 269.500 TL idari para cezası vermiştir. Ceza alan söz konusu şirket, olağan genel kurul kararı ile başvurucu şirket ile birleşmiştir.

Başvurucu şirket, para cezası işlemine karşı SPK aleyhine İdare Mahkemesinde iptal davası açmıştır. Mahkeme davayı reddetmiş, başvurucunun temyiz ettiği karar Danıştay tarafından onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme istemi reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, uygulanan idari para cezasının hukuka aykırı olduğunu ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin Anayasa'ya uygun olabilmesi için müdahalenin kanuna dayanması, kamu yararı amacı taşıması ve ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması gerekmektedir.

Somut olayda başvurucuya 6362 sayılı Kanun'da belirtilen yükümlülüğe uymadığı gerekçesiyle idari para cezası verilmiştir. Yükümlülüğün ve karşılığı idari yaptırımın ulaşılabilir, belirli ve öngörülebilir mahiyetteki söz konusu kanun hükümleriyle açık olarak düzenlendiği görülmektedir.

Sermaye piyasası araçlarının değerini, piyasa fiyatlarını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki tüm bilgi, olay ve gelişmelerin ilgili taraflarca kamuya açıklanacağı hükümde belirtilmiştir. Dolayısıyla sermaye piyasasının düzenlenmesi kapsamında kamunun aydınlatılmasına ilişkin anılan yükümlülüklere uyulmamasının yaptırıma tabi tutulmasında kamu yararı amacının bulunduğu açıktır.

Öte yandan devletin idari para cezalarının düzenlenmesi ve uygulanması alanında geniş bir takdir yetkisinin olduğu da dikkate alınmalıdır. Kaldı ki olayda başvurucuya idari para cezasının dışında herhangi bir adli veya idari yaptırım uygulanmamış, müsadere veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi ya da şirketin geçici süreyle veya tamamen faaliyetlerinin engellenmesi yahut kısıtlanması gibi bir tedbir yoluna da gidilmemiştir.

Ayrıca idari para cezası verilmesine yol açan fiilin başvurucunun kusurundan kaynaklandığı, kamu makamlarının özensiz bir tutum veya davranışının ise söz konusu olmadığı görülmüştür.

Bu durumda başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin, içerdiği kamu yararı amacı ile karşılaştırıldığında ve özellikle başvurucunun kendi kusuruyla kanuna aykırılığa yol açtığı gözetildiğinde başvurucuyaaşırı bir külfet yüklemediği değerlendirilmiştir.

Dolayısıyla başvurucunun mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasında olması gereken adil dengenin bozulmadığı ve müdahalenin ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.