Norm Denetimi Basın Duyuruları

2.3.2023
ND 7/23
7081 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un Bazı Kurallarının İptali
Anayasa Mahkemesi 26/10/2022 tarihinde E.2018/76 numaralı dosyada, 7081 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un iptali istenen bazı kurallarının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, bazı kurallarının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal taleplerinin reddine karar vermiştir. |
A. Yurt Dışında Öğrenim Görenlerle İlgili Kurallar
Dava Konusu Kurallar
Dava konusu kuralda, 1416 sayılı Kanun’a tabi öğrencilerden millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan ve Kanun’a ekli (2) sayılı listede yer alanların öğrencilikle ilişiklerinin kesildiği hükme bağlanmıştır. Kuralda öngörülen öğrencilikle ilişiğin kesilmesi tedbiri, yurt dışına eğitim amacıyla gönderilen kişilerin devlet bursu ile yurt dışında tahsil görme imkânını ortadan kaldırmaktadır. Kuralda ayrıca öğrencilikle ilişiği kesilenlerin bu kapsamda gördükleri eğitimlere ilişkin olarak denklik işlemlerinin yapılmayacağı ve bunların söz konusu eğitimleri kapsamındaki akademik unvan ve derecelerine bağlı haklardan yararlanamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
İptal Taleplerinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; kuralların kamu düzenine karşı oluşan tehdidi ortadan kaldırma amacı bakımından zorunlu ve ölçülü olmadığı gibi OHAL’in gerekleriyle de uyumlu olmadığı, tedbirlerin bireysel idari işlem niteliğinde olduğu, kişiler hakkında herhangi bir idari ya da adli soruşturma yürütülmeden ve kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmadan terör örgütleri ile ilişkili oldukları belirtilerek yaptırım uygulandığı, kişinin resmî devlet burslu öğrenci statüsünün ortadan kaldırılması sebebiyle eğitim hakkının ihlal edildiği belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Değerlendirme
1. Öğrencilik Statüsünün Sonlandırılmasına İlişkin Kural
Anayasa’nın 15. maddesi çerçevesinde yapılan incelemede, darbe girişimiyle devletin demokratik düzenine açık ve yakın bir tehlike oluşturan FETÖ/PDY’yle mücadele etmek amacıyla bu örgüte aidiyeti, iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan, ekli (2) sayılı listede yer alan kişilerin olağan usullerin ötesinde bir uygulamayla liste usulüne göre öğrencilikle ilişiklerinin ve bu yolla devletin sağladığı burs imkânının kesilmesini düzenleyen kuralın -olağanüstü hâle neden olan şartlar ve özellikle bireyselleştirmeyi sağlamaya elverişli idari ve yargısal başvuru imkânları dikkate alındığında- millî güvenliğin ve demokratik anayasal düzenin korunması amacı bakımından kişilerin eğitim hakkına durumun gerektirdiği ölçüyü aşacak şekilde bir sınırlama getirmediği sonucuna varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal taleplerinin reddine karar vermiştir.
2. Yurt Dışında Alınan Eğitimle İlgili Denklik İşlemlerinin Yapılmaması ve Akademik Unvanların Kullanılamaması ile İlgili Kurallar
1416 sayılı Kanun uyarınca yurt dışında eğitim gören kişilerin aldıkları eğitimin ülkenin resmî makamlarınca tanınması kişinin eğitiminden menfaat sağlaması için bir gerekliliktir. Aksi takdirde kişi, aldığı eğitimden yurt içinde bir kazanım sağlayamayacaktır. Bu nedenle bu kişilerin bu kapsamda gördükleri eğitimlere ilişkin olarak denklik işlemleri yapılmayacağını, bunların söz konusu eğitimleri kapsamındaki akademik unvan ve derecelerine bağlı haklardan yararlanamayacağını öngören kuralın eğitim ve öğrenim hakkına sınırlama getirdiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan kişilerin gördükleri eğitimleri kapsamındaki akademik unvan ve derecelerine bağlı haklardan yararlandırılmamasını öngören kuralın Anayasa’nın 20. maddesi kapsamındaki özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına da sınırlama getirdiği değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede denklik işlemi ile yurt dışı yükseköğretim kurumlarından ve programlarından alınan ön lisans, lisans ve yüksek lisans diplomalarının kişilere Türkiye’de edinilmiş diplomaların sağladığı hakların ötesinde bir avantaj sağlamadığı değerlendirilmiştir. Bu yönüyle kuralın kişilerin eğitim hakkına ve özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına durumun gerektirdiği ölçünün ötesinde bir sınırlama getirdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
B. Kamu İştiraklerinde Çalışmakta İken İş Sözleşmesi Feshedilen İşçilerin Yeniden Kamuda İstihdam Edilmesini veya Görevlendirilmesini Yasaklayan Kuralın İncelenmesi
Dava Konusu Kural
Kural, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin kamu kurum ve kuruluşlarında herhangi bir şekilde istihdam edilmelerinin önünü kapatmaktadır. Kural ile iş sözleşmesi feshedilen bu işçilerin kamuda istihdam edilmemekle birlikte doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilmeleri imkânı da ortadan kaldırılmıştır.
İptal Talebinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde; kuralın olağanüstü hâlin gereklerini aşan nitelikte bir düzenleme olduğu, sadece olağanüstü hâl süresince uygulanacak bir kural olmayıp sürekli nitelik taşıdığı, iş akdi feshedilen kişilerin kamu kurum ve kuruluşlarında herhangi bir şekilde istihdam edilmesi yasaklandığından çalışma ve teşebbüs hürriyeti ile kamu hizmetine girme hakkına müdahale edildiği belirtilerek kuralın Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Değerlendirme
İş sözleşmesi feshedilen işçiler için kuralda öngörülen tedbirin devletin veya kamu tüzel kişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda istihdam edilmeyi yasaklamasının yanı sıra bu yasağın tamamen özel hukuk hükümlerine tabi olan ve kamunun sadece hissesinin bulunduğu anonim şirketleri de kapsayacak şekilde düzenlendiği görülmektedir.
Bu çerçevede devlete sadakatsizliği tespit edilen kamu işçilerinin iş sözleşmelerinin sona erdirilmesinin ardından yeniden kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmalarının engellenmesine ilişkin bir tedbirin uygulanmasının mümkün olduğu söylenebilir. Özellikle kamu gücünü kullanan idarelerin millî güvenliğin ve kamu düzeninin korunması ile kamu hizmetinin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacını taşıdıkları durumlarda takdir yetkilerinin daha geniş olduğu kabul edilebilir.
Dava konusu kuralda kamunun hissesinin bulunduğu anonim şirketler arasında millî güvenliğin ve kamu düzeninin sağlanması açısından stratejik önemi olan alanlarda faaliyet gösteren anonim şirketler ile diğer anonim şirketler arasında herhangi bir ayrım yapılmadan kamunun hissesinin bulunduğu bütün tüzel kişiler yönünden bir yasaklama hükmü öngörülmüştür. Bir başka deyişle kamu işçilerinin iş sözleşmesinin feshi tedbirinin ardından uygulanan tedbir, kamunun (teşebbüs ve bağlı ortaklıkların) hissesinin bulunduğu bütün tüzel kişileri kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.
Sonuç olarak kuralın millî güvenliğin ve kamu düzeninin korunması ile kamu hizmetinin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından gereklilik unsurunu taşımadığı kanaatine varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
C. İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Faaliyet Gösteren Kişilerin Yetki Belgelerinin İptal Edilmesini Öngören Kuralın İncelenmesi
Dava Konusu Kurallar
Dava konusu kuralla, iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyet göstermek üzere yetkilendirilen kişi, kurum veya kuruluşların tümünün yetki belgelerinin iptal edilebilmesi tedbiri öngörülmüştür.
İptal Taleplerinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; kuralın olağanüstü hâlin gereklerini aşan nitelikte bir düzenleme olduğu, çalışma hakkı ve sözleşme özgürlüğünü ölçüsüz şekilde sınırlandırdığı belirtilerek Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Değerlendirme
6331 sayılı Kanun’un kapsamına savunma, güvenlik, bilgi sistemleri veya sağlık sektörü gibi millî güvenliğin ve kamu düzeninin sağlanması açısından stratejik önemi bulunan ve diğer sektörlere göre daha farklı bir konumda değerlendirilmesi gereken sektörlerde faaliyet gösteren iş ve işyerleri girdiği gibi iş sağlığı ve güvenliği açısından millî güvenliği ve kamu düzenini olumsuz etkileme ihtimali zayıf olan sektörlerde ticari faaliyetlerini yürüten iş ve işyerleri de girmektedir.
Dava konusu kuralda ise stratejik önemi bulunan sektörlerde faaliyet gösteren iş ve işyerleri yönünden bir ayrım yapılmadan iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyet göstermek üzere yetkilendirilen kişi, kurum veya kuruluşların tümünün yetki belgelerinin iptal edilebilmesine imkân sağlayan bir tedbir öngörülmüştür.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamaların faaliyet konularına bakılmaksızın tüm iş ve işyerlerinde yerine getirilmesi gerekmektedir. Ancak kuralla millî güvenliğin ve kamu düzeninin sağlanması açısından stratejik önemi bulunan ve daha farklı bir konumda değerlendirilmesi gereken sektörlerde faaliyet gösteren iş ve işyerlerinin yanı sıra millî güvenlik ve kamu düzeni ile doğrudan bir bağlantısı bulunmayan ve bunları olumsuz etkileme ihtimali zayıf olan sektörlerde faaliyet gösteren iş ve işyerlerinde faaliyet gösterecek iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışan kişi, kurum ve kuruluşların yetki belgeleri de iptal edilmiştir.
Bu durumda kuralın millî güvenliğin ve kamu düzeninin korunması açısından gereklilik unsurunu taşımadığı ve çalışma ve sözleşme hürriyetine yönelik ölçüsüz bir sınırlama getirdiği sonucuna varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir. |