12.4.2017

GK 4/17

Millî Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatına Bağlanan Kurumlara Yapılacak Atama ve Görevlendirmelere İlişkin Kararın Basın Duyurusu

Anayasa Mahkemesi 15.3.2017 tarihli toplantısında, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 37. maddesinin; (9) numaralı fıkrasında yer alan, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirmelerinin Bakan tarafından yapılacağını hükme bağlayan “…ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara…” ibaresi ile öğretim üyelerinin ve Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara atanma ve görevlendirilmelerinde 652 sayılı KHK’nın, Devlet Memurları Kanunu’nun ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağını düzenleyen (10) numaralı fıkrasının birinci cümlesine yönelik iptal taleplerini reddetmiştir.

Karara ulaşmak için tıklayınız.

Başvuru Gerekçesi

Başvuru kararında özetle; itiraz konusu kurallarla, doğrudan Millî Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatına bağlanan kurumları belirleme ve bu kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ile yönetici görevlendirmeleri konularında sınırları belirli olmayan, herhangi bir ölçüte dayanmayan çok geniş bir yetkinin Bakana tanındığı, bu atama ve görevlendirmelerde 652 sayılı KHK’nın, Devlet Memurları Kanunu’nun ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağının da belirtilmesi suretiyle Bakana tanınan söz konusu yetkinin kapsam ve sınırlarındaki belirsizliğin arttığı, temel ilkeleri konulmaksızın, çerçevesi çizilmeksizin böyle bir yetkinin yürütme organına verilmiş olmasının hukuk devletinin gereklerinden olan belirlilik, yasama yetkisinin devredilemezliği ile kamu görevlilerinin atanma ve özlük işlerinin kanunla düzenlemesi ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek kuralların, Anayasa’nın 2., 7. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

A- Bakanlık Merkez Teşkilatına Bağlanan Kurumlara Yapılacak Atama ve Görevlendirmelerde Bakanın Yetkili Kılınması

İtiraz Konusu Kural

İtiraz konusu kural, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirmelerinin Bakan tarafından yapılacağını hükme bağlamaktadır.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi, bu kurala ilişkin özetle aşağıdaki değerlendirmeleri yapmıştır:

Yasama yetkisinin devredilemezliği ve kanuni düzenleme ilkeleri uyarınca, kanun koyucunun temel ilkeleri koymadan, çerçeveyi çizmeden yürütmeye yetki vermemesi, sınırsız ve belirsiz bir alanı yürütmenin düzenlemesine bırakmaması gerekir. Bununla birlikte, yasama organı gerektiğinde sınırlarını belirlemek koşuluyla bazı konuların düzenlenmesini idareye bırakabilir. Buna göre ekonomik, teknik veya benzeri alanlarda temel kurallar belirlendikten sonra ayrıntıların düzenlenmesinin idareye bırakılması, yasama yetkisinin devri olarak nitelendirilemeyeceği gibi kanuni düzenleme ilkesine aykırılık da oluşturmaz.

Anılan kuralda hangi kurumlara, hangi makam tarafından atama yapılabileceği ve yönetici görevlendirilebileceği açıkça belirtilmiştir. Bu itibarla atama yetkisinin, 652 sayılı KHK’nın 4. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca Bakanlık teşkilatının en üst amiri olan ve Bakanlık icraatından ve emri altındakilerin faaliyet ve işlemlerinden Başbakana karşı sorumlu bulunan Bakana verilmiş olmasında Anayasa’ya aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Atama ve görevlendirme için gerekli koşullar kuralda belirtilmemiş olmasına karşılık Devlet Memurları Kanunu’nun 48. ve 88. maddeleri ile Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinde öğretmen olarak atanabilmek veya yönetici şeklinde görevlendirilebilmek için gerekli yasal şartlar düzenlenmiştir.

Aksine bir hüküm bulunmadığı sürece, anılan kanunlarda belirtilen söz konusu şartlar, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamalarında ve yönetici görevlendirmelerinde de aranacaktır. Bu itibarla, kanun koyucu tarafından yürütme organına tanınan yetkinin sınırlarının belirli olduğu ve temel ilkelerinin kanunla belirlendiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’ya aykırı bulunmayarak iptal talebinin reddine karar verilmiştir.

B- Öğretim Üyeleri ile Bakanlıkta Görev Yapmakta Olan Öğretmenlerin Bakanlık Merkez Teşkilatına Bağlanan Kurumlara Yapılacak Atama ve Görevlendirmelerinde Mevzuatın Sınavlar ve Atanmaya İlişkin Hükümlerinin Uygulanmaması

İtiraz Konusu Kural

İtiraz konusu kural, öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara atanma ve görevlendirilmelerinde 652 sayılı KHK’nın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağını düzenlemektedir.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi, bu kurala ilişkin özetle aşağıdaki değerlendirmeleri yapmıştır:

İtiraz konusu kurala göre Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara öğretmen atamalarında ve yönetici görevlendirmelerinde 652 sayılı KHK’nın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümleri geçerli olmaya devam edecek olmakla birlikte yalnızca öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin atama ve görevlendirmelerinde anılan hükümler uygulanmayacaktır. Muafiyetin kapsamı ise 652 sayılı KHK ve 657 sayılı Kanun olmak üzere tüm mevzuatın yalnızca sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümleridir. Sınavlar ve atanma hâricindeki konuları düzenleyen ilgili hükümler ise uygulanmaya devam edilecektir.

Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlarda ayrıca bir yönetici kadrosunun bulunmaması sebebiyle yöneticilerin “atanması” değil “görevlendirilmesi” mümkündür. Bu nedenle itiraz konusu kuralın, öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara öğretmen olarak atanmalarında mevzuatın atanmaya ilişkin hükümlerinin, yönetici şeklinde görevlendirilmelerinde ise mevzuatın sınavlara ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı şeklinde anlaşılması gerekmektedir. Bir başka deyişle uygulanmayacak hükümlerin kapsamı yapılacak işlemin niteliğine, öğretmen ataması veya yönetici görevlendirmesi olup olmamasına göre farklılık göstermektedir.

“Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenler…” ibaresi, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile yurt dışı teşkilatında çalışan öğretmenlerin tamamını kapsamakta olup bunlar, öğretmen olarak atanabilmeye ilişkin gerek 657 sayılı Kanun’da ve 652 sayılı KHK’da, gerekse diğer mevzuatın atanmaya ilişkin hükümlerini önceden yerine getirmek suretiyle öğretmen olarak atanmış kimselerdir. Bu itibarla kuralda yer alan “atanma” kavramının, Bakanlıkta görev yapan öğretmeler yönünden, ilk kez memuriyet görevine atanmaya ilişkin olmayıp yer değiştirme suretiyle atanmayı ifade ettiği anlaşılmaktadır.

Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara atanmalarında, yalnızca yer değiştirme suretiyle atanmaya ilişkin mevzuatta yer alan koşullardan muaf tutulmaları, öğretmen olarak atanabilmek için gerekli tüm koşulları öncesinde yerine getirmiş olmaları karşısında, herhangi bir belirsizliğe veya keyfiliğe yol açmamakta, yasama yetkisinin devredilemezliği ve kanuni düzenleme ilkelerine aykırılık taşımamaktadır.

Kuralda yer alan “Öğretim üyeleri” kavramı da Yükseköğretim Kanunu’nun 23 ila 26. maddelerinde belirtilen koşulları gerçekleştirmek suretiyle öğretim üyeliğine atanmış, yükseköğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçentleri ifade etmektedir. Bu itibarla öğretmenlerle benzer şekilde eğitim-öğretim görevini yerine getiren akademisyenlerin, üniversitelerde edindikleri bilgi, beceri ve tecrübelerden Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlarda yararlanılmasını temin etmek amacıyla öğretmen olarak atanmalarında mevzuatın atanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağının öngörülmesi, ilk kez memuriyet görevine atanabilmek için gerekli tüm koşulların öncesinde yerine getirilmiş olması karşısında herhangi bir belirsizliğe veya keyfiliğe yol açmamaktadır.

Öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yönetici olarak görevlendirilmelerinde uygulanmayacak hükümler ise, mevzuatın sınavlara ilişkin hükümlerinden ibarettir. Yönetici olarak görevlendirilebilmek için gerekli olduğu mevzuatta belirtilen sınav hâricindeki şartların tamamının, Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin, Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yönetici olarak görevlendirilebilmeleri yönünden de aranmasında yasal bir engel bulunmamaktadır.

Yürüttüğü hizmetin niteliği gereğince Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak atama ve görevlendirmelerde genel koşullardan vazgeçilmesi, farklı şartların belirlenmesi ve bu bağlamda mevzuatın atanma ve sınavlara ilişkin hükümlerinin belirli özelliklere sahip kişiler yönünden aranmaması kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Söz konusu muafiyetin hangi konudaki hükümlere, hangi kurumlara yönelik atama ve görevlendirmelere ilişkin olduğu ve muafiyetten kimlerin yararlanacağının belirlenmiş olması karşısında yürütme organına bırakılan düzenleme yetkisinin kapsamının ve sınırlarının belirsiz, temel ilkelerinin belirlenmemiş olduğundan söz edilemez. Yürütme organınca hazırlanacak düzenleyici işlemlerle öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak atanma ve görevlendirilmelerinde özel koşulların öngörülebilmesi, atanma ve görevlendirilme sürecine ilişkin ayrıntıların belirlenmesi mümkündür.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’ya aykırı bulunmayarak iptal talebinin reddine karar verilmiştir.