Norm Denetimi Basın Duyuruları

16.12.2015
GK 12/15
Sporda Elektronik Kart ve Bilet Uygulamasına İlişkin Kararın Basın Duyurusu
Anayasa Mahkemesi 12.11.2015 tarihli toplantısında, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 5. maddesinin (11) numaralı fıkrasının elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam ve pazarlamasında federasyonlara yetki verilmesi ile federasyonlara verilen bazı yetkilerin devrine ilişkin düzenlemeler içeren (c) bendinin birinci cümlesinin ve (a) bendinin ikinci cümlesi yönünden aynı fıkranın (c) bendinin üçüncü cümlesinin iptaline karar vermiş, belirtilen cümleler dışındaki hükümlerin iptali taleplerini ise reddetmiştir. |
A- Elektronik Kart Bilgilerinin Kulüpler Adına Reklam ve Pazarlamasında Federasyonlara Yetki Verilmesi ile Federasyonlara Verilen Bazı Yetkilerin Devrine İlişkin Düzenlemeler
İtiraz Konusu Kurallar
İtiraz konusu 5. maddenin (11) numaralı fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi, elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam ve pazarlamasında ilgili federasyonların yetkili olmasını, aynı fıkranın (c) bendinin üçüncü cümlesi ise federasyonların, (11) numaralı fıkra kapsamındaki yetkilerinin kısmen ya da tamamen üçüncü kişilere devredebileceğini öngörmektedir.
Başvuru Gerekçesi
Başvuru kararında özetle elektronik kart uygulamasının, elektronik bilet alanların özel hayat ve aile hayatının gizliliğini ihlal ettiği, şiddeti önlemek amacıyla getirilen ve kişisel verileri içeren elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam ve pazarlanmasında federasyonlara yetki verilmesinin ise elektronik kartı ve elektronik kart uygulamasını ticari bir meta hâline getirdiği, Devletin yükümlülüğü gereği spora ulaşıma engel olan unsurları kaldırması gerektiği hâlde elektronik kart uygulamasıyla bu konuda bir engelin oluşturulduğu belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesi öncelikle, Kanun’un 5. maddesinin (11) numaralı fıkrasının (c) bendinin ikinci cümlesinin, itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu cümleye ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine karar vermiştir.
Kişisel verilerin ilgili üçüncü kişiler ya da kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşılabilmesi için söz konusu kişi ve kurumların bu verilere erişebilme hususunda kanunen yetkilendirilmiş olmaları ve bu verilerin ilgili kurum ve kişilerin görevlerini yapması için gerekli olmasının yanı sıra bu görevlerin yerine getirilmesi ile de sınırlı olması gerektiğini belirten Anayasa Mahkemesi, elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam ve pazarlamasında federasyonlara yetki veren itiraz konusu kural uyarınca kişisel verilerin, ilgili federasyon tarafından kulüpler adına reklam ve pazarlamada kullanılabileceğini, böylece spor müsabakalarını izlemek amacıyla verilen kişisel verilerin üçüncü kişilere aktarılmasının olanaklı hâle geldiğini ifade etmiştir. Mahkeme, kişisel verilerin elektronik kart almak üzere verilmiş olmasının, söz konusu verilerin üçüncü kişilere aktarımına rıza gösterildiği anlamına gelmediğini, Anayasa’nın 20. maddesinde kişisel verilerin “ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceği”nin açıkça ifade edilmesinin karşısında, kişisel veri niteliğinde bulunan elektronik kart bilgilerinin, ilgili kişilerin rızaları alınmaksızın, federasyon tarafından reklam ve pazarlama amacıyla üçüncü kişilere verilmesi sonucuna yol açan kuralın özel hayatın ve kişisel verilerin korunması haklarına bir sınırlama getirdiğini tespit etmiştir. Kişisel verilerin rıza olmaksızın üçüncü kişilere aktarımı sonucunu doğuracak şekilde elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam ve pazarlamasında ilgili federasyonların yetkili kılınmasının, sporda şiddetin önlenmesi için demokratik toplum düzeni bakımından alınması gereken tedbirlerden olduğunun söylenemeyeceğini belirten Mahkeme, aynı zamanda söz konusu yetkinin federasyona verilmesi suretiyle özel hayatın ve kişisel verilerin korunması haklarına getirilen sınırlamanın, sportif faaliyetlerde yaşanan şiddeti önleme amacını gerçekleştirmeye elverişli de olmadığını belirterek itiraz konusu (11) numaralı fıkranın (c) bendinin birinci cümlesini iptal etmiştir.
Mahkeme, federasyonların (11) numaralı fıkra kapsamında belirtilen yetkilerini kısmen veya tamamen üçüncü kişilere devredebileceklerine ilişkin hüküm yönünden ise yetki devrini öngören düzenlemelerle ilgili olarak bir ayrıma giderek kişisel verilerin merkezi veri tabanında tutulmasına ilişkin yetkinin devredilmesine imkân tanınmasının, elektronik kart ve bilet uygulaması ile gerçekleştirilmek istenilen sporda şiddetin önlenmesine hiçbir katkısının bulunmadığını, kuralda, özel hayatın gizliliğine ve kişisel verilerin korunması hakkına sınırlama getirilirken sınırlama aracının, sınırlama amacına uygun ve orantılı olarak kullanılmasını temin edecek güvencelere yer verilmediğini, böylelikle demokratik toplum düzeninde gerekli olmayan ölçüsüz bir sınırlama niteliğinde olduğunu belirtmek suretiyle (11) numaralı fıkranın (c) bendinin üçüncü cümlesini aynı fıkranın (a) bendinin ikinci cümlesi yönünden iptal etmiştir. Mahkeme, bilet organizasyonu ve seyircilerin müsabaka alanlarına giriş ve çıkışına ilişkin kontrolün ve denetimin yapılmasına, bu amaçla merkezi kontrol sistemi oluşturulmasına, elektronik kart ve elektronik kart kapsamında satışı gerçekleştirilecek biletlerin basım, satış ve dağıtımına ilişkin sistem üzerinden merkezi satışlar gerçekleştirilmesine yönelik yetki devrinin ise Anayasaya uygun olduğunu belirterek (11) numaralı fıkranın (c) bendinin üçüncü cümlesine ilişkin iptal talebini, diğer hükümler yönünden reddetmiştir.
B- Elektronik Karta İlişkin Kişisel Verilerin Bulunduğu Merkezi Veri Tabanı Tutulması ve Bu Veri Tabanının Bazı Bakanlıkların Erişimine Açılmasını Öngören Düzenlemeler
İtiraz Konusu Kurallar
İtiraz konusu (11) numaralı fıkranın (a) bendinin ikinci cümlesi, elektronik kart oluşturulmak amacıyla alınan kişisel bilgilerin federasyon bünyesinde oluşturulan merkezi veri tabanında tutulmasını, aynı bendin üçüncü cümlesi ise bu veri tabanının Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının erişimine açık olmasını düzenlemektedir.
Başvuru Gerekçesi
Başvuru kararında özetle elektronik kartın özel hayat ve aile hayatının gizliliğini ihlal ettiği belirtilerek kuralların, Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesi, öncelikle özel hayatın gizliliği kapsamında kişisel verilerin korunması amacıyla Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen “kişisel verilerin korunması hakkı”nın mutlak ve sınırsız bir hak olmayıp Anayasa’nın 13. ve 20. maddeleri gereğince hakkın özüne dokunulmaksızın ve demokratik toplum düzeninin gerekleri ile ölçülülük ilkesine aykırı olmamak üzere kanunla sınırlanabileceğini belirtmiştir. İtiraz konusu kuralların, sporda şiddetin önlenmesi, kamu düzeninin ve güvenliğinin sağlanması, bireylerin can ve mal güvenliğinin temin edilmesi, vergi kaçırılmasını engellemek gibi demokratik toplum düzeni yönünden zorlayıcı toplumsal ihtiyaçları karşılamaya yönelik olduğunu, kurallar ile özel hayatın ve kişisel verilerin korunması haklarına bir sınırlama getirilmiş ise de bu sınırlandırmanın, demokratik toplum düzeni bakımından alınması gereken tedbirler kapsamında kaldığını, öngörülen sınırlandırma için kullanılan aracın, hak ve özgürlüğü en az sınırlayacak ve amaca uygun bir araç olduğu, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması şeklindeki kamu yararı ile kişisel verilerin korunması hakkı arasında makul dengenin kurulduğunu ifade eden Mahkeme, söz konusu veri tabanının, vatandaşların çok daha ayrıntılı ve hassas verilerinin bulunduğu Maliye ve İçişleri Bakanlıklarının erişimine açılmasının da veri güvenliği açısından sorun teşkil etmeyeceğini, elektronik kart almak isteyenlerin başvuruları sonucu elde edilen verilerin amaç ve kapsam dışında depolanması ve kullanılması hâlinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki kişisel verilerin korunmasına ilişkin ceza hükümlerinin uygulanacak olması nedeniyle bu konuda kanuni güvencenin de bulunduğunu belirterek itiraz konusu kurallara yönelik iptal taleplerini reddetmiştir.
C- Elektronik Kart ve Bilet Uygulaması, Elektronik Kart Üzerinde Bulunacak Bilgiler, Bilet Organizasyonu ve Seyircilerin Müsabaka Alanlarına Giriş ve Çıkışına İlişkin Kontrol ve Denetim Yetkisi ile Elektronik Biletlerin Basım, Satış ve Dağıtımına ilişkin Düzenlemeler
İtiraz Konusu Kurallar
İtiraz konusu kurallar, elektronik bilet ve kart uygulamasını, elektronik kart üzerinde yer alacak bilgileri, spor müsabaka alanlarına giriş ve çıkışına ilişkin kontrol ve denetimleri, elektronik bilet basım, dağıtım ve satışını düzenlemektedir.
Başvuru Gerekçesi
Başvuru kararında özetle sporun evrensel bir nitelik taşıdığı, eğlenme ve dinlenme haklarını içeren başlı başına temel bir hak ve hürriyet olduğu, kanun koyucunun şiddeti önlemek için yaptığı yasal düzenlemelerin şiddet mağduru bireylerin mağduriyetlerini artırdığı, şiddetin insanların temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması suretiyle önlenemeyeceği, elektronik kart uygulamasının gerçek sporseverlerin haklarını ihlal ettiği, kısıtlıların, vasilerinin izni olmaksızın kendi başlarına kart alamamaları nedeniyle spor müsabakalarını izlemelerinin engellendiği, bu suretle reşit olmayanlar ile kısıtlıların haklarının ihlal edildiği, söz konusu uygulamanın sadece futbol ve bu bağlamda süper lig ve birinci ligle sınırlı uygulanmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, uygulamanın özgür irade ve hareket serbestisine ciddi bir müdahale oluşturduğu belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 59. maddesine göre yerine getirmesi gereken devletin pozitif yükümlülüklerinin ancak kamu düzeninin sağlandığı bir ortamda gerçekleştirilebileceğini, aksi bir durumda hak ve özgürlüklerden gereği gibi yararlanılmasının mümkün olmayacağını, bu nedenle sporda şiddetin ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli tedbirler almanın zorunlu olduğunu, Anayasa’da düzenlenmemiş bir alanın, Anayasa’nın temel ilkeleri ile yasaklayıcı hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla kanun koyucunun takdirine göre düzenlenebileceğini, spor müsabakalarına giriş ve çıkışların kontrolü ve bilet basım, satış ve dağıtımına ilişkin konularda Anayasa’da bir düzenleme bulunmadığını, bu bağlamda kanun koyucunun, takdir hakkı kapsamında sportif faaliyetlerde gerçekleşen şiddetin toplum üzerinde oluşturduğu tehlikeyi ve sportif faaliyetlerde işlenen suçlardaki artışı dikkate alarak elektronik kart uygulamasını tercih ettiğini, kuralların, sporda şiddet sorununu çözme ve sporseverlerin kurallara uymalarını sağlama amacı için gerekli ve elverişli olduğunu, Kanun’un 5. maddesinin (4) numaralı fıkrasında branş ayrımı yapılmamış olması karşısında uygulamanın, tüm spor dalları için geçerli olduğunu, reşit olmayanlar ile kısıtlılar hakkındaki durumun, itiraz konusu kurallardan dolayı değil, hak ve fiil ehliyetine yönelik düzenlemeler içeren diğer hukuk kurallarının uygulanmasından ibaret olduğunu belirterek kurallara yönelik iptal taleplerini reddetmiştir.