26.9.2018

BB 51/18

Yargılamanın Yenilenmesi Taleplerinde Adil Yargılanma Hakkını İhlali İddiasının Konu Bakımından Yetkisizlik Nedeniyle Kabul Edilemez Olduğu

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 7/6/2018 tarihinde, Nihat Akbulak (B. No: 2015/10131) başvurusunda adil yargılanma hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

Olaylar

Cumhuriyet Başsavcılığı, cinsel saldırıda bulunduğu isnadıyla başvurucu hakkında kamu davası açmış, Ağır Ceza Mahkemesi başvurucunun mahkûmiyetine karar vermiştir. Karar Yargıtay tarafından onanmıştır. Başvurucu, kesinleşen mahkûmiyet kararından sonra ortaya yeni deliller çıktığı iddiasıyla yargılamanın yenilenmesi talebi yapmış, bu talebinin derece mahkemesince reddedilmesi üzerine bireysel başvuruda bulunmuştur.

İddialar

Başvurucu, mahkûmiyetten sonra ortaya çıkan yeni ve önemli bir delil bulunmasına karşın yargılamanın yenilenmesi talebinin somut durumla ilgisiz bir gerekçeyle reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Yargılama sonunda verilen kesin hükümde yanlışlık bulunduğunun sonradan anlaşılması üzerine başvurulan yargılamanın yenilenmesi yolu, asıl ceza yargılaması sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra kanunda belirtilen sebeplerin bulunması hâlinde kararı veren mahkemece yargılamanın tekrarlanarak yeniden karar verilmesini temin eden bir yoldur.

Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’a göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de yer alması gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, cezası kesinleştikten sonra yargılamanın yenilenmesi için başvuran kişinin Sözleşme'nin 6. maddesi anlamında hakkında suç isnadı bulunan bir kimse olmaması sebebiyle anılan maddenin yargılamanın yenilenmesi için yapılan başvurular açısından uygulanmayacağını kabul etmektedir.

Sözleşme’nin 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in ihlal kararlarının ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına dönük yeniden yargılama taleplerinin bu kapsamda olmadığı açıktır.

Somut olayda başvurucu, suç isnadı altında olmadığı (hükümlü olduğu) bir aşamayla ilgili olarak şikâyetlerini dile getirmiştir. Diğer bir ifadeyle şikâyetin mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra 5271 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen yargılamanın yenilenmesi talebinin incelenmesi aşamasına ilişkin olduğu, ihlal iddiasının başvurucunun suç isnadı altında olduğu bir aşamaya ilişkin olmadığı, dolayısıyla başvurunun adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.