2.3.2018

GK 9/18

Türkiye Futbol Federasyonu İlk Derece Hukuk Kurullarını Bakacağı İhtilaflarda Münhasıran Yetkili Kılan Kurala İlişkin Kararın Basın Duyurusu

Anayasa Mahkemesi, Türkiye Futbol Federasyonu ilk derece hukuk kurullarının kulüp lisansı ile ilgili kararlar almaya veya Kanun, TFF Statüsü, TFF’nin talimat ve düzenlemeleri ile diğer yetkili TFF kurul ve organları tarafından alınacak kararlara ilişkin olarak çıkacak ihtilaflarda karar vermeye münhasıran yetkili olduğunu düzenleyen 5.5.2009 tarihli ve 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasını iptal etmiştir.

Karara ulaşmak için tıklayınız.

Başvuru Gerekçesi

Başvuru kararında özetle, itiraz konusu kuralla, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bünyesinde kurulan ilk derece hukuk kurullarının, görev ve yetkileri kapsamında bulunan ihtilaflarda münhasıran yetkili kılındığı, Anayasa’nın 59. maddesine göre yalnızca spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı zorunlu tahkim yoluna gidilebileceği, futbolla ilgili sözleşmelerden doğan alacak haklarına ilişkin uyuşmazlıkların bu kapsamda olmadığı ve genel hükümlere göre adli yargı mercilerince incelenmesi gerektiği, Anayasa’nın 59. maddesinde yapılan değişiklik gerekçesinde de bu husususun açıkça ifade edildiği, buna rağmen itiraz konusu kural ve bu kuralın ayrıntılarının düzenlendiği TFF Statüsü ile Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Talimatı’nda futbola ilişkin sözleşmelerden doğan alacak haklarına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde yalnızca tahkime gidilebileceğinin öngörüldüğü, dolayısıyla söz konusu uyuşmazlıkların yargı denetimine kapatıldığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 9., 10., 11., 36., 59. ve 142. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

İtiraz Konusu Kural

İtiraz konusu kuralda, ilk derece hukuk kurullarının, kulüp lisansı ile ilgili kararlar almaya veya Kanun, TFF Statüsü, TFF’nin talimat ve düzenlemeleri ile diğer yetkili TFF kurul ve organları tarafından alınacak kararlara ilişkin olarak çıkacak ihtilaflarda karar vermeye münhasıran yetkili olduğu hüküm altına alınmaktadır.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi, özetle aşağıdaki değerlendirmeleri yapmıştır:

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletinin temel ilkelerinden biri de “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması gerekir.

Bir kanunun kapsamına giren tüm uyuşmazlık türlerini kanunda tek tek saymanın güçlüğü ve bu yöntemin bazı hususları eksik bırakabilme olasılığı söz konusu olduğunda kanun koyucunun temel kuralları saptayarak detayları daha alt düzeydeki düzenlemelere bırakması belirsizlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Ancak kanun koyucunun saptayacağı temel kurallar, bunlara dayalı olarak şekillendirilecek ayrıntıların belirlenmesinde yol gösterici nitelikte olmalıdır.

İtiraz konusu kuralda ilk derece hukuk kurullarının görev ve yetkisine giren ihtilafların belirlenmesi konusunda TFF statüsü ile TFF’nin talimat ve düzenlemelerine atıfta bulunulması, ihtilafların kapsamının belirlenmesini TFF’nin iradesine bırakmaktadır. Söz konusu düzenlemelerin TFF tarafından her zaman değiştirilebilir olması da TFF’nin iradesine bağlı olarak yargı yolu kapatılan uyuşmazlıkların kapsamının değişmesine yol açabilecek niteliktedir. Kural bu yönüyle kişiler yönünden belirli ve öngörülebilir değildir.

Öte yandan Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün temel unsurlarından biri mahkemeye erişim hakkıdır. Bu hak, hukuki bir uyuşmazlığın bu konuda karar verme yetkisine sahip bir mahkeme önüne taşınması hakkını da kapsar.

Bununla birlikte Anayasa’nın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’da öngörülen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabilir.

Anayasa Mahkemesi, 6.1.2011 tarihli ve E.2010/61, K.2011/7 sayılı kararında kanun koyucunun, futbol sporu alanındaki uyuşmazlıkları çözmek üzere görevli ve yetkili mahkemeye başvurmadan önce Tahkim Kuruluna başvurma yükümlülüğü getirebileceğini ancak bu aşamadan sonra kararı benimsemeyen tarafa yargı yolunun açık tutulması gerektiğini vurgulamış ve 5894 sayılı Kanun’un Tahkim Kurulunun görev ve yetkilerini düzenleyen 6. maddesinin (4) numaralı fıkrasının Tahkim Kurulu kararları aleyhine yargı yoluna başvurulamayacağını düzenleyen kısmını Anayasa'nın 9. ve 36. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesinin anılan kararından sonra Anayasa’nın 59. maddesinde 6214 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceği, tahkim kurulu kararlarının kesin olduğu ve bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamayacağı öngörülmüştür.

İlk derece hukuk kurullarının münhasıran yetkili olduğunu belirten itiraz konusu kural ile bu kurullar tarafından verilen kararlara karşı yargı yoluna başvurulamayacağını düzenleyen (3) numaralı fıkranın ikinci cümlesi birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece hukuk kurullarının, bakacağı ihtilaflarda başvurulabilecek tek yetkili merci olduğu ve anılan kurulların görev ve yetkisinde bulunan konularda tahkim dışında başka bir hukuki yola başvurulamayacağı anlaşılmaktadır.

Anayasa’nın 59. maddesinde spor federasyonlarının yalnızca spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı zorunlu tahkim yoluna başvurulabileceği ve tahkim kurulu kararlarına karşı yargı merciine başvurulamayacağı öngörülmesine rağmen, itiraz konusu kuralda böyle bir ayrım yapılmaksızın ilgili mevzuat ile TFF kurul ve organlarının kararlarına ilişkin olarak çıkacak tüm uyuşmazlıklar bakımından ilk derece hukuk kurullarının münhasıran karar vermekle yetkili kılınması ve ilk derece hukuk kurullarının kararlarına karşı yargı yoluna başvurulmasının engellenmesi, Anayasa’nın 59. maddesinde yer alan düzenlemeyle bağdaşmadığı gibi ilgililerin mahkemeye erişim hakkını ortadan kaldırmakta ve hak arama hürriyetinin özüne dokunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2., 13., 36. ve 59. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

Karara ulaşmak için tıklayınız.